Lal ve Can'a hamile olduğum sene sosyal medyada bir video dönüyordu. Kocaman bir yılbaşı ağacı, altında bir sürü hediye paketi. Sabah oluyor, evdeki anne baba uyurken çocuklar uyanıyor, ağacı deviriyor ve tüm paketleri yırtıp açıyorlar. Bu videoya gelen yorumların geneli şu şekildeydi ''Bebekli ailelerde yılbaşı kutlamak hayaldir. ''
Açıkçası hayatımıza çocuklar dahil olunca, ne yaşayacağımızı bilmediğimden bende birkaç sene ağaç süslemeyiz diye düşünüyordum.
Oysa gerçekler hiçte anlatıldığı gibi olmadı. Lal ve Can hayatımıza girdiklerinden beri tam 3 yıl eskittik ve hepsini de süslenmiş ağaçlar ile yolcu ettik.
Henüz 9 aylıklardı yılbaşı ağacıyla tanıştıklarında, herkes aman devirir, yok koparır, aman ışıkları çekmesin derken annem ben işteyken kurmuş ağacı, kurulduğu an delirmişler heyecandan, hele süslenince ne çığlıklar ne hareketler. Kaldırmadık gayet kararlı ağacımızı kurduk önüne de bariyer yerleştirdik.
Peki istemediler mi ellemek, dokunmak ?
Tabiki istediler, bende her istediklerinde ellemelerine müsade ettim, bütün isteklerine cevap verdim ve tüm merakları gidince yüzüne dahi bakmadılar.
Hatta ağacımızla rahat rahat resimler bile çektik.
Sonraki sene zaten büyümüşlerdi, onlar için minik bir ağaç alıp birlikte süsledik,gelip gidip dokundular, sevdiler, neşelendiler.
Arada süsleri aldılar, birkaç kere ağacı düşürdüler ama sabırla bekledim ona dokunmamayı öğrenecekleri zamanı.
Sonra kendimize etkinlik yaptık, birlikte kartondan hazırladığım ağacı süsledik, onu da astık duvarımıza.
Bir hafta sonra da kendi büyük ağacımızı da kurup süsledim. Hiç ellemediler çünkü onlar için alınan ağaca doydular ve gerçekten öğrendiler süslerin sökülmemesi ve ağaca dokunulmaması gerektiğini.
Bu sene de önce anneannelerinde kurdular ağaçlarını, kendi elleriyle kendi gönüllerine göre süslediler ilk defa.
Eve dönünce kendi ağaçlarını çıkardım onuda bir güzel süslediler birlikte, nereye koyacağımızıda onlar seçtiler.Onlara ait olduğu için gözleri gibi baktılar, evdeki büyük ağacı arada yokladılar ama kendi ağaçlarına el sürmediler.
Büyük ağaçtan da en fazla arada alıp süslerle oynuyorlardı, baktım sırf meraktan ben hiç ses çıkarmayınca onlar da bakıp bakıp yeniden ağaca astılar.
Öğrendiler, alıştılar. Artık yılbaşı ağaçlarını birlikte süslüyor ve evdeki o sıcacık atmosferle bekliyoruz yeni yılı...
İkizler ile geçirdiğim 3 yılbaşından sonra diyorumki, çocuklu evde yılbaşı ağacı kurulur, üstelik çocuksuz evden daha da eğlenceli olur...
Bu vesileyle yılın ilk yazısını da yazmış oldum.
Mutlu yıllar...