Saat 11:00’de başlayan karnavala azıcık rötarlı gittik.
Gittiğimizde çocuk tiyatrosu başlamış, minikler yavaş yavaş yerlerini almış, ellerinde organizasyon boyunca ücretsiz dağıtılan mısır patlakları,pamuk şekerler ile dikkatle tiyatroyu izliyorlardı.
Bizde hemen Lal ve Can’ı bıraktık önce merakla duraksayıp etrafa bakınmış olsalarda çok değil 2 dakika sürmeden Can attı kendini karnavalın ortasına.
Lal, her zamanki gibi çekingen davrandı önce şöyle bir gözlemledi, sonra o müthiş atmosfere dayanamayıp başladı koşturmaya.
Neler mi yaptılar orda? Ne yapmadılarki...
Etrafta dolanan sevimli kahramanlar ve maskotlarla karşılaştılar önce. Can öncülük edip, el uzatıp Lal ‘ i de çekti yanına.
Uzun bir süre hayran hayran izleyip oynadılar, danslar ettiler elele.
Öyle hoşlarına gittiki Can oturup onlarla oynasın istedi.
Ama o kadar çok şey vardıki keşfedilcek ve onları bekleyen devamlı ,ordan oraya koşturup durdular.
Daha büyük yaş grubundaki çocuklar için devamlı aktivite yapıldı, pistteki çocukların dans grubuna katıldılar, Lal ve Can’ı da piste bıraktık kaçtık.
Can’ın pek ilgisini çekmesede, Lal bayağı kaptırdı kendini eller havada sallandı durdu.
Hava o kadar güzel ve mekan çocuklar için öyle uygunduki, doya doya koşup eğlendiler, koştururken maskotlarla karşılaşıp sayelerinde kısa kısa molalar verdiler.
Baktıkki dur durak yok kısa bir mola için HappyJoyKids’in çadırlarından birine attık kendimizi.
Biz yorulduk iyi güzel ama onlar yorulur mu? Dur durak bilirmi iki dakika dilendik haydi dışarı.
Salıncakta sallandılar kıkırdaya kıkırdaya, atmosfer öyle hareketli ve öyle keyifliydiki onlar bile farkındaydılar bu güzelliğin, keyifle oynuyorlardı.
Kız işte Pamuk Prenses’i görünce hemen gitti kucağına poz bile verdi güzel prensesim.
Veeee koştur koştur sonunda Can ve Lal acıkıp ‘’Mama mama ‘’ demeye başladılar, karnaval alanındaki Beytur’un yerinden karınlarınıda doyurup, bir güzel uyudular o güzel havada.
Bizde azıcık keyif yaptık çimenlerde, birde uzun bacağa yakalandık eee izde birazcık poz verdik.
Uzun bir uyku keyfinden sonra sonsuz bir neşeyle uyanan Can hemen attı kendini yeniden eğlenceye.
Birazcık puzzle yaptık Pia Polyo atölyesinde.
Hediyelerimiz aldık,ürünleri birebir inceledik ,bilgi aldık hepsi hakkinda ve siparişlerimizi belirledik.
Akşam üzeri sevgili müzisyen anne’de katıldı aramıza.Tanıştık sohbet ettik ve hep beklediğim müjdeyi aldım sonunda.Etiler Müzik Okulu’ndan sonra Anadolu yakası Cadde'de açılacakmış. Şimdi bir melek geliyor aramıza o yüzden biraz daha zamanı var ama iki sene sonrası için aldım güzel haberi .
Küçük olduğumuz için katılamadık ama keyifle izledik müzisyen anne ve çocukların eğlence dolu dakikalarını.
Ve birçok katılamadığımız keyifli aktivitelerle dolu müthiş bir organizasyondu.
HappyJoyKids’in meyveleriyle yuvarlanıp, çadırlarında oyunlar oynadık.
Lal,çadırları tek tek gezdi neredeyse,
Hatta öyle çok sevdiki, kendine arkadaş bile bulmuş :))
Haksızda değil hani, hepsi o kadar güzeldiki kendimize hala bir renk seçebilmiş değiliz.
Sadece çocukların eğlenmeleri için düzenlenmiş ve Lal ve Can’ın katıldığı ilk eğlence deneyimimizdi. Başta genel katılımcılara göre yaşları küçük acaba zorlanırmıyız diye düşünmüş olsamda inanılmaz keyifli ve mutlu ayrıldık.
Lal ve Can'ın eğlenmış olmaları kadar,ınstagramdan imrenerek takip ettiğim Melek İçmeli,müzisyen anne ve bugünün mimari Nihal Hanım ile tanışıp, sohbet etmekte beni ayrıca mutlu etti.
Buradan bu organizasyonu düzenleyen, emek veren ve ev sahipliği yapan Nihal hanım’a sonsuz teşekkürlerimi ve tebriklerimi iletiyorum.
Mutlu çocuklar,keyifli ebevynlerle ve bilinçli eğitimcilere müthiş bir gündü...
