15 Ağustos 2022 Pazartesi

Stres'in Ömrümüze Kanıtlanmış Etkileri

 


‘’ Yaşlanmamanın en büyük sırrı nedir?’’ diye sorsak herhalde en çok  Stres’siz bir hayat cevabı alırız.

Stres herşeyin düşmanı ama yaşlanmanın değil, yapılan araştırmalara göre;

Stres’in erken yaşlanmaya doğrudan etkisi var , stres anında vücut yıpranıyor ve çoğu sağlık sorununun stres kaynaklı olduğu söyleniyor.

Heidelberg Üniversite’sinde yapılan çalışma sonucu, stres anında insanların antikorları’nın sağlıklı hücrelere zarar verdiği ortaya çıkmış.

Kaliforniya Üniversite’sinde yapılan çalışmada ise; stresin hücresel yaşlanmayı hızlandırdığı keşfediliyor. Ayrıca stres ne kadar büyük ise; hücreler üzerindeki yıpratıcı etkisi de  o kadar büyük olduğunu farketmişler.

Yapılan araştırmalar arasında bazı anlarda stres’in faydası bile olabildiğini savunan araştırmacılar da var. Mesela riskli ortamlarda sorunla başa çıkabilmemizi ve hayatta kalmamızı sağlıyor.

Stres, vücudun sorunlara verdiği doğal bir tepki aslında.

Stres anında sinir sistemimiz başta olmak üzere neredeyse tüm vücudumuz devreye giriyor, nöronlarımız, solunumumuz, nabzımız, kaslarımız,kan şekerimiz, böbrek üstü bezlerimiz…

Bütün bu araştırmalar birleştirildiğinde Stres; zamanla yıpratıcı hale geliyor. Stresin hemen üstesinden gelirseniz nöronlarınızı tetiklemeden ortadan kaldırırsanız, size sadece sorunlarla başa çıkma yolu kazandırırken devamlı yaşadığınız stres zamanla nöronlarınıza zarar vermeye başlıyor, zamanla vücudunuza depresyona sebep olacak hormonlar salgılanmaya başlıyor .

Sonra gelsin uykusuzluk, sinirlilik, herşeye kaygı derken sağlığınız kayıp gidiyorrrrr.

O yüzden tabiki strese gireceğiz, insanız doğamızda var ama büyütmeden, yaşadığımız stres anlarının bizi yıpratmasına izin vermeden o bizi ele geçirmeden biz onu hapsedip öldürmek şartıyla.

4 Ağustos 2022 Perşembe

Uzun Ömürlü İnsanların Küçük Sırları

 Japonya’daki uzun ömürlü insanların küçük sırlarından bahsedeceğim bugün size. Yaşlanma Karşıtı Sırları da diyebiliriz🪄


“Mens sana in corpore sano”

“Sağlam Kafa Sağlam Vücutta bulunur”

Hem zihin hem beden sağlığıdır bizi ayakta tutan. Eğer zihnimizi genç ve dinamik tutarsak yaşlanma sürecimizde yavaşlar.

İsrailli Nörolog Shlomo Breznitz ‘e göre;

** Kişi için iyi olan ile yapmak istediği büyük oranda farklıdır,daha kolaya, daha pratiğe kaçarız . Herkes ama en çok yaşlılar her zaman yaptıklarını yapmak isterler, bu da beynin artık fazla düşünmemesine sebep olur. Alışılmış olan herşeyi hızlıca, düşünmeden, beyin zorlanmadan yapılır sanki otomatik yapar gibi. Ve zamanla insanlarda rutinle yaşama isteği oluşur. Beyin sorgulamaz, öğrenmeye zorlanmaz dolayısıyla durağanlaşır.

Bunu kırmanın tek yolu : beyni yeniliklerle uğraştırmak.

Yeni bilgiler beynin canlanmasını sağlar.Bildiğiniz yerde kendinizi güvende hissediyor olmanız doğru , yabancı bır yer size kaygı verir bu da doğru ama gelişim için değişiklik şart.

Yapılan araştırmalara göre, Nöronlarımız 20 ‘li yaşlarda yaşlanmaya başlıyor. Aktivite, merak ve öğrenme arzusuyla bu süreç yavaşlatılabilir.

Yeniliklere açık olmalıyız, hergün yeni bir şey öğrenmek, başkalarıyla iletişimde kalmak, oyunlar oynamak, farklı yollar, değişik mekanlar hatta bu yaşam tarzının bize iyi geleceğini düşünmek bile zihnimizi canlı tutmamıza yardımcı olur.

Bizler yaşlanmamak için sadece bedenimize iyi bakarız oysa zihnimizdir asıl bizi ayakta ve genç tutan.Hani deriz ya “Hissettiğim yaş 18” işte tamda budur zihnin önemi. Zihni dinç ve aktif tutmak yaşlanmamızı geçiktirir, bolca okumalı, bulmaca çözmeli, yeniliğe açık olmalı, sosyal ve aktif yaşamalı, yeni yollar, yeni tarifler, yeni rotalar alışılmışın dışına çıkmaktan korkmadan yaşamalı💫