31 Temmuz 2018 Salı

Hoşgeldin Ağustos

Günaydınnnn, Hoşgeldin Ağustos. Yeni ay, yeni hedefler, yeni planlar, yeni adımlar veeee tabiki yeni rotalar. Bu ay iki bayram var hakkını vererek kutlamayı planladığımız, Ben bu ay uzun zamandır ihmal ettiğim kitap okumalarıma başlıyorum kaldığım yerden Bugün birde sıkı bir rejime başladım bakalım kaç gün sürecek , Bir Bodrum havası almayı düşünüyoruz kısmetse, Kışa hazırlıklarda başlar bu ay yavaş yavaş, malum yazın son ayı bu ay . Güzel geçsin , tertemiz haberler alalım, köklü yeniliklerle devam edelim inşallah sonra da güle güle yolcu edelim emi. Ben Böyle başladım ama bakalım planlar ve gerçekler nasıl olacak ?

25 Temmuz 2018 Çarşamba

3 Yaşında Yüzme Öğrenilir mi?

Bu yaz erkenden açtık sezonu, Nisan ayında giriyorduk denize. O zamanlar bir video paylaşmıştım, ikiside kolluksuz yatmışlar denizin içinde sürünüyorlardı, birde demiştimki “Bu yaz kollukları atarmıyız ne dersiniz?” Nisan’dan beri toplasan 10 kere takmadılar kollukları, önce kıyıda suyun içinde oturdular kolluksuz, sonra yavaş yavaş denizin içinde koşmaya, sonra su seviyesi boğazlarına gelene kadar ilerleyip oralarda oynamaya geçtiler. Geçen hafta gittiğimiz Gereme Koyu’nun denizi tam onlara göreydi sığ ve sakin. Lal ilk gün kolluklarla denizin üstünde yattı hep, ertesi gün kolluksuz kendini su üstünde tutmaya çalıştı, bir sonraki gün yüzüstü yatıp suda nefesini tutmaya geçti bugün de Suda hem nefes tutmaya hem ayakları çırpmaya başladı. Bu yaz kollukları tamamen atamasalarda sanırım bayağı yol katedecekler. Can mı? “Sen yapamazsın Caaaaan “ diyen Lal’e inat ve “Tabiki yapabilir” diyen bizlerin gazıyla o da yapıyor herşeyi ama yinede kızlar hep bir adım önde sanki İkiz olmanın avantajı biri örnek oluyor diğeri gaza gelip başarana kadar uğraşıyor. Merak ediyorum, bu sezon suyun üzerinde durmayı öğrenirler mi acaba? Yaz sonu gene yazacağım bakalım neler olacak.

Kız Olsun Çamurdan Olsun

Kız olsun çamurdan olsun derler ya, Lal’de tam ondan işte. Su içer hemen “Kardeşim sanada su getirdim” ,dolabı açar elma alır illa 2 tane “Caaaaan sanada aldım” ayağına çorap alır illa kardeşinede alır.Doğuştan bir anaçlık var içinde, hep bir sahiplenme, koruma içgüdüsüyle yaklaşıyor kardeşine karşı. Evde de bir düzen, uyum kurmaya çalışıyor. Kıyafetlerini katlaması, kitaplarını büyük küçük diye dizmesi. Bizden de görüyordur mutlaka ama içinden gelerek yaptığı o kadar belliki. “Kız işte” diyesi geliyor insanın onu gördükçe, kız başka dedirtiyor, vallahi ben demiyorum.

Bütün Erkek Çocukları Böyle Mi?

Caan, Caaaaan, Caaaaaan, Caaaaaaaan, Caaaaaaaaaaan Gün içinde 5 kere Lal diyorsam 500 kere Can diyorum. Duymuyor, vallahi billahi duymuyor bu çocuk bizi. Bundan 1,5 sene önce Caaaan diye sesleniyoruz bakmıyor, oğluuum diyoruz duymuyor korktuk acaba duymuyormu dedik. Birgün babası bağardı bağardı oralı olmadı, sonra en sevdiği nesnenin adını duyunca “Aaa bak makas” hemen dönüp bakmasınmı 🤓tamaaaaaam dedik Can gayet iyi duyuyor ama işine geldiği zaman ve sadece işine geleni duyuyor🙄O gün bugündür, Caaan Caaan diye ne kadar kendini yırtsanda eğer Can duymak istemiyorsa sesinin tonu ne olursa olsun dönüp bakmaz, sen dünyaları devir oralı olmaz. Geçen sene hiç boyuna posuna bakmadan pat girerdi denize az fırlamadık peşinden, ilgisini çeken birşey görmesin illa gider yanına ne dersen de dönüp bakmaz,hiç korkmaz birşeyden çekirgeyi eline alır sever mesela, böcekleri eller kahkaha ata ata Caaaan Caaaan dersin oralı olmaz. Bazen seni çileden çıkarır, ses tonun yükselirde yükselir ama Can işte Can, o tam bir afa-Can’dır , işine geldiği gibi davranır ve eğer işine gelmiyorsa kimse ona asla sesini duyuramaz. Bütün erkek çocukları böyle mi acaba çok merak ediyorum? Öyleyse sorun yok zamanla düzelicektir diye ümit ediyorum, büyüdükçe olgunlaşacak oğlum aksini düşünmek istemiyorum en azından şimdilik. Çok konuştum arkasından gidip yanına kıvrılayım şimdi, öpüp koklayayım hemen döner sarılır annesine, bütün günün yorgunluğunu 2 saniyede alır ve yarın yine duymasada olur. İyi geceler...