31 Mart 2016 Perşembe

Lal ve Can Artık İki İyi Arkadaslar...



İkiz bebek annesi olmak bir ayrıcalık söylenilenlere göre ve evet deneyimledim şimdi kendim söylüyorum ikiz bebek annesi olmak gerçekten bir ayrıcalık.

Amaaaaaaaa bundan daha büyük bir ayrıcalık varki şüphesiz ikiz kardeş olmak.

İkiz bebek beklerken sosyal medya’da dolanan bir video beni hayretler içince bırakmıştı.Eminim çoğunuz izlemişsinizdir.Yeni doğan ikizler yıkanırken birbirlerine sarılıyorlardı sanki halen anne karnındalarmış gibi.Yine o süreçte gördüğüm ikiz bebek resimleri,izlediğim ikiz videoları ve aldığım ikiz yorumlarından da anladığım ikiz kardeşler birbirlerine çok bağlı oluyorlardı.

Anne karnında birlikte olan ikizlerin dünya’ya geldiklerinde ayrılmaları onları huzursuz edeceğine dair bir çok kitap okumuştum ve bu nedenle ilk  5 ay onları tek bir yatakta ve benimle aynı oda da  yatırdım.



 Ben aman birbirlerine dokunmasınlar zarar verirler diye korkarken onlar hep birbirlerine dönüp ellerini uzatıyorlardı.


Hatta çoğu zaman kafa kafaya verip uyuyorlardı.



Gerçekten yanyana olan ikizlerim ilk 5 ayı sonsuz huzur ve dinginlikle geçirdiler.Ne zaman yanyana olsalar mutlaka birbirlerine dokunuyor illa bir ilişki kuruyorlardı. 




Sonra sonra dönmeye başladıklarında ise işte o zaman  birbiriyle yavaş yavaş oynamaya başladılar. 



Gün geçtikçe bu bağın dahada arttığını            gördüm.Büyüyünce arkadaş olucaklar derlerdi ‘’ Oooo çok var ‘’ derdim ama onlar daha 4 aylıkken bile karşılıklı oynuyorlardı.


5 ayın sonunda kendi odalarında , karşılıklı yataklarında yatırmaya başladım.Hiç bir zorluk çekmeden hemen alışmaları normaldi çünkü birbirlerini görebiliyor,seslerini duyabiliyor ve kendilerini huzurlu hissedebiliyorlar. Uyandıklarında ayağa kalkıp karşılıklı atışıyorlar,birbirlerine gülüyorlar ve  ben oda da olmasam bile hiç huzursuz olmuyorlar.


Sonra sonra emeklemeye, yürümeye başladıklarında , biri sağa biri sola gider diye düşünürken baktımki hiç bir koşulda  ayrılmıyorlar.Bu sefer birbirlerini takip etmeye başladılar hatta önde giden durup bekler oldu arkadan geleni.


Girilmicek deliklerde bile ayrılmadan hep dipdibe oynadılar.


Paylaşımı öğrenmeleri için birer tane aldığımız oyuncaklarla oturup birlikte oynamaya başladılar.


Zamanla biri ne yapıyorsa ikizide aynısını yapar oldu.


Tabiki bazen birbirlerinin elindeki oyuncakların da cazip gelip almak istedikleri oldu ama hep yüzleri gülerek paylaşmayı öğrendiler. 




Ve zaman öyle çabuk geçtiki, artık resim çekilirken elele tutuşup poz bile veriyorlar.


Lal ve Can ayrılmaz ikili oldular, evde hep dipdibeler,birbirlerini kovalıyor ve kovalarken düşüp kahkahalar atıyorlar. Bana da hergün ikiz oldukları için ne kadar şanslı olduklarını gösteriyorlar. 

Onlar sadece ikiz kardeş değil aynı zamanda birbirlerinin en iyi arkadaşları.Allahim onlara verdiği bu şansı ömür boyu daim etsin ve hep elleri birarada olsun...

24 Mart 2016 Perşembe

Cake Smash Partimiz



İkizler henüz 8 aylıklardı doğumgünleri için heyecanlanıp neler yapacağıma düşünmeye başladığımda.İlk olarak fikir olması için hamilelik dönemimde takip ettiğim bebek fotoğrafçılarının galerini gezmekle başladım.Genellkile yabancı siteleri takip ettiğimden Türkiye’de henüz yaygın olmayan bir CAKE SMASH çılgınlığı olduğunu ve bunun bebeklerin 1. Yaşlarına özel yaptıklarını gördüm.Bir bebeğe pastayı ver parçalasın başka ne isterki.



Artık doğumgünleri için ne yapacağım belliydi,madem gün onların günü onların doyasıya eğlendiği ve ömür boyu neşeyle hatırlayacakları  Cake Smash çekimini yapmalıydım.Ancak nedir,nasıl organize olunur,ne zaman yapılmalıdır hiç bir fikrim olmadığından dolayı iyiden iyiye içine girip bloglarda kendimi kaybedercesine araştırmaya başladım.

Sonra İBS Fuarında tanıştığım Nazenin Organizasyon’dan sevgili Miray’ın  ‘’Cake Smash organizasyonu yapalım bebişlere ‘’ demesiyle üstümden büyük bir yük kalktı. Son derece empati kurarak yaklaşan Miray,  Cake Smash organizasyonu hakkında tüm detayları anlatıp, birlikte çalıştığı  Fotoğrafçı ile çalışacağımızı söyleyip bir fiyat verdi.

Önce daha uyguna ve kendi imkanlarımla yapabilir miyim diye araştırdım ve bu araştırma sonunda bana çok çok uygun bir fiyat verdiklerini farkedince birde üstüne sonsuz ilgi hissedince Fotoğrafçısı ile detayları konuşup tarih belirledik. Gördüğünüz organizasyondaki tüm detayları kendileri hazırlıyorlar kostüm,pasta,arka plan süsleri,hatta çekim esnasında kullandıkları sakinleştirici müzikleri bile mevcut.Size sadece o harika çekimi eğlenerek izlemek ve kahkaha atmak kalıyor.

Kostüm için kafamda bir renk olduğu için kıyafet işini kendim ayarlamak istedim.Lal için su yeşili tütü aldım, anneannesi de marifetlerini konuşturup bebek pembesi ve su yeşili tonlarına uygun kolye ile kokoşluğundan ödün vermeyecek kadar süslü bir taç yaptı.Can içinde , yine aynı su yeşili renginde Papyon ve bir kot. 


Pastaları da yine kıyafetleri gibi soft renklerde olmasını istedim.Bu iki pasta dokundukları an ellerine bulaşıcak şekilde bol kremalı olarak hazırlandı ve tadı çok lezzetliydi. (Birebir tattım, hatta bıraksalar sahneye bile girebilirdim.)

Yaşadığımız kayıptan dolayı istenilen tarihe denk getiremesekte gecikmeli olarak Cake Smash için herşey hazırdı.Anlaştığımız gibi sabah erkenden bizdelerdi,hatta dakiklerdi.Tuğba hanım stüdyomuzu hazırlarken bizde kostümlerimizi giydik.


Veeee Lal ve Can artık sahnedeydi.Sevdikleri müziği açtık ve önce ailecek poz verdik.





Henüz hiç dokunmadan birer poz almak isteyen Tuğba hanım’a hiç fırsat vermeden direk saldırdılar.


İnanılmaz bir çekimdi,çok eğlendiler hele Can çok keyif aldı,kendini alamadı yavrum pastayı parçalamaktan, ‘’Alkış Can’’ dedikçe sevindi ellerindeki pasta etrafa sıçradıkça daha çok neşelendi.



Lal , biraz titiz davranıp ısrarla dokunmasa da evdeki eğlence ve neşeye kayıtsız kalamayıp o da çok eğlendi.



Ömür boyu izleyebilecekleri kamera kaydı dışında çekilen fotoğraflar,yapılan slayt gösterimiz bile yeterli oldu yaşadıkları mutluluğu ve neşeyi ifade etmeye. Ayrıca kamera çekimindeki  kahkahalarımız ve o yüzlerindeki ‘’ Biz eğleniyoruz’’ ifadesi bize ne kadar doğru bir kutlama yaptığımızı gösteriyor.

Önemli bir not: Cake Smash'in amacı bebeklerin pastaya bulanıp pos vermesi olduğu için özellikle ayakları ve üstleri çıplak olarak çekim yapılıyor. 



Ben biraz mükemmeliyetçi anne olduğumdan olsa gerek çok soru sordum ve çok didikledim organizasyonu. Bu sebepten ötürü sizlerinde aracılığıyla sevgili Miray hanım’ın anlayışları için ve bizim hayatımıza bıraktıkları bu muhteşem izler için sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

18 Mart 2016 Cuma

Lal ve Can'ın İlk Kar Macerası Kartalkaya.


Abant seyahetimizin bir gününü de Kartalkaya’ya ayırmak istedik. 1 yaşına girip henüz kar ile tanışmayan ikizleri artık kar ile tanıştırma zamanı gelmiş hatta geçmişti bile.

Tatilimizin 2. günü  otelimizde  keyifle kahvaltımızı yaptıktan sonra biraz parkta oynayıp enerjimizi boşaltıp ,biraz da yürüyüş yaptıktan sonra yanımıza bolca kıyafet alıp yola çıktık.Otelden sadece 30 dk  uzaklıkta olan Kartalkaya’ya çıkarken  ne hava soğuyordu ne yerler de kar vardı.Biraz hayal kırıklığı yaşamış olsak bile dağ’a çıktığımızda Lal ve Can  için yeterince kar olduğunu gördük.

Yol boyu parktaki kudurukluktan dolayı uyuyan ikizler beyazı görünce biraz şaşırıp,dikkatlice camdan baktılar.

İner inmez acıkan ikizler için Kartalkaya’da mart ayında tek açık olan bar’da yayla çorbası içmeye niyetlendik.

Bar evet bildiğiniz bar,karanlık,müzik aletleri olan ,yüksek taburelerde oturulan, kocaman bir bar.Gündüz restaurant hizmeti verdikleri için bir grup koltuk takımı da bulunuyordu ve direk o gruba yöneldik. Halbuki hiç gerek yoktu çünkü bar’a gelen oturur mu?Tabiki hayır bizde malum hiçççç oturmadık.

Montlarını çıkardığımız an başladılar etrafı keşfe, önce renkli ışıklar çekti dikkatlerini tavana baka baka yürüyorlardı.Sonra sahneyi keşfettik . Can,bir sağ’a koştur bir sol’a koştur çığlıklar gırla,inmek bilmedi hatta çorbayı sahne üzerinde yedi diyebilirim. Lal’in sahneyle pek işi olmadı o direk bar kısmıyla ilgilendi, önce yüksek taburelerde oturup içti çorbasını sonra malum Lal bu bar’ı elden geçirmeden olur mu? Çıktık bar’a  ‘’Oooo şişeler,büyük bardaklar,kadehler ,ışıklar... burası tam benlik’’ der gibi çığlık attı çıktığı an.

İnanın eşim ve ben sağa sola koşmaktan tek bir kare poz çekememişiz.Halbuki Can’ın sahnede ki halleri , Lal’in bar’da ki oturuşu kaçırılmamalıydı.Sonra baktıkki durdurak bilmeden koşmaya devam ediyorlar attık kendimizi dışarıya.

Veeeeee işte Lal ve Can karlarda.

Can,huylu ve kibar oğlumuz dokunmak istemedi önce.

Lal’de nasıl kucağımızdan ineceğini şaşırdı karlara attı kendini,doya doya oynadı.

Can’da her zamanki gibi keşif peşinde, biz onu karlarda yuvarlansın diye bıraktık o bir tane kızak bulup ona gitti.

Üşüdüklerini düşünüp kucağımıza aldığımızda da yeniden inmek için çıldırdılar. E biz fotoğraf düşkünü aileyiz toplu bir resim çekilelim sonra gene oynarız dedik ama ne mümkün  kar’a inmek için deli oldular iki saniye zor poz verebildik.

Son derece eğlenceli geçti gün onlara,biraz yorulduk ama değdi çünkü bütün gün keyifle çığlık atıp doya doya kudurdular.

Üşümediler mi diyenler ? Sıkı sıkı giyindiler, ıslanmalarına karşı da altlarına iki kat eşortman giydirdim oyuları bittiği an çıkardık ikinciyi böylece hiç ıslanmadılar. Otele dönerken ikiside yorgunluktan arabaya biner binmez uyudular.

Hatta bu sefer biz bile öyle çok yoruldukki bir ititraf arabada biz bile azıcık kestirdik.

9 Mart 2016 Çarşamba

Hoşgeldin Miniğim Can'ım...


Hayatımın en mutlu anını  perçimlemişti, oğlum Can’ın dünyaya gelişi.

‘’Evet Can bey hoşgeldin. 08:48, 08:48 ‘ de de Can geldiiii...’’ dediğinde  doktorumuz bir ohh dedim.

Eşimin ‘’ İşte Oğlumuz da geldi ‘’ dediğini zor duydum Can’ın çığlıklarından.

Ağlamakla gülmek arası bir kahkaha  attım  ikisinin de sağ salim doğduklarına şahit olduğumda ,operasyonun bundan sonrası hiç umrumda değildi.

Annelik işte merakla sormuştum ‘’Neden bu kadar çok ağlıyor ?’’ içimin sızladığını hissediyordum.Oysa ki Lal ‘de ağlamış  ama ben ilk heyecanla onu düşünememiş.

Meğer beni istiyormuş minik bebeğim. Can’da kardeşi gibi yanıma geldiği,kokumu alıp sıcaklığımı hissettiği an sakinleşmişti. Ve evet ben onun annesiydim ‘’ ANNECİĞİM ‘’ dediğimi hatırlıyorum sadece.Çok minikti oğlum,derisi parlıyordu sanki bambaşkaydı kokusu , sesi çok gürdü ortalığı inletecek gibiydi benim oğlum.

Şükür ettim, o an sadece şükür edebildim varlıkları için. Biran evvel kollarıma almak için can atıyordum...





Hoşgeldin Meleğim Lal'im


İşte o unutulmaz an, kızım Lal’in dünyaya gelişi.

Doktorumuzun ‘’ Lal hanım geldi, 08:46  Lal geldi...’’ demesiyle Lal’imin sesini duydum.

Hala kulaklarımda sesi, ‘’ Oyyyy kurban olurum ben ona’’ dudaklarımdan çıkan ilk sözcükler oldu.

Eşimin eli elimde,  ‘’Kızımız geldi ’’ diyerek alnımdan öpmesiyle döküldü sevinç gözyaşlarım.

Hemen gözlerim kızımı aradı, ağlıyor umarsızca çırpınıyordu ama koynuma geldiği, kokumu aldığı, sıcaklığımı hissettiği an  geçti ağlaması o an anladım işte ‘’ ANNE ’’ olmuştum.

Sanki bir ömür onu beklemişim gibi hasretle çektim kokusunu içime,iliklerime kadar hissettim varlığını.Daha doğduğu saniyelerde bile babasına benzeyen, minicik, pespembe, şiş gözlü ve bana göre dünyalar güzeli bir kızım olmuştu.

Heyecandan, mutluluktan, soğuktan  titriyorken; kızımı gördüğüm an geçti hepsi. Bütün benliğimle karşıladım onu ‘’HOŞGELDİN ANNECİĞİM’’ diyebildim sadece...

Bütün bu duygular sadece 1 dakika sürmüştü çünkü sırada oğlum vardı...

 

Lal ve Can 1 Yaşında



10 Mart 2016, 
Güzeller güzeli kızım Lal'in ve akıl küpü oğlum Can'ın doğumgünleri bugün.
Tam bir sene önce bugün canıma can hayatıma neşe kattılar,ömrüme bahar getirdiler ve ben hayatima kattiklari anlamla yeniden doğdum.Hiç yaşamadigim öyle güzel duygular yaşadımki şu bir yıl içerisinde ne tarifi mümkün ne tekrarı. 
İyiki doğdunuz minik kuzularım.
İyiki birlikte geldiniz hayatımıza.
İyiki benimsiniz ve iyiki varsınız...
Sizi tarifi olmayan ve her geçen gün artan bir sevgiyle seviyorum.
Mutlu yıllarınız olsun inşallah...