Bir kadın için hayatın en güzel anı hangisi diye sorsalar, anne olan herkes için cevap aynıdır ‘’Anne olduğum an’’. Fotoğraf düşkünü bir
anne adayı olarak doğuma 6 ay kala başlamıştım fotoğrafçı araştırmasına. Bildiğim, duyduğum
ne kadar doğum fotoğrafçısı varsa tek tek sitelerini inceledim, tek tek bilgi ve fiyat aldım, görüşmeler yaptım ve kendime örnek kareler seçtim. Bir de
doğuma kısa süre kala hastane fotoğrafçısının albümüne göz atıp görüştüm.
Bütün bu titizliğimden sonra eşim ile birlikte acil durumda yetişememe risklerine karşı en garanti olan hastane fotoğrafçısı
diyerek onunla çalışmaya karar verdik. Anlaşmamıza göre doğumdan önce gelip
evde hamile çekimi yapacak, doğuma girecek, hastane odamızın detaylarını
fotoğraflayacak ve doğumdan sonra da ikizlerimle bizi çekecekti.
Çekim yapılacağı gün ben
daha kuafördeyken fotoğrafçım beni arayıp "ben geldim" deyince ister istemez panik
oldum. Halbuki belirlediğimiz buluşma zamanına daha 1 saat vardı. Bencil ve duyarsız biri
olmadığım için o saç yapılana kadar mideme kramplar girdi. Kuaförde işim bitince koşa koşa eve gittim ve son derece hızlı hafif bir makyaj yaptım. Bu sırada fotoğrafçı ikizlerin odasında çekim yapmaya çoktan başlamıştı, benim o anki
gerginliğimi ve telaşımı eminim tahmin edebiliyorsunuzdur. Ben hazır olduğumda çekim
yapmaya başladık. O an fark edemedim ama sonra düşününce klasik 3-5 poz
çektikten sonra fotoğraf çekmeyi bıraktı ve benim yönlendirmem ile bir kaç değişik poz daha
çekti. Çok takılmamıştım, zaten alelacele oldu, ne çekelim diye konuşmaya fırsat
verilmediği için lambur-lumbur çekildi kareler. Çekilen kareler de zaten
gayet gelişi güzel çekilmiş. Şöyle örnek vereyim, bir resmin kenarında kapı görünüyor, birinin yanında
kutular çıkmış vs vs.
Gelelim sonuca, biz albüm için fotoğraf seçimi aşamasını hiç yaşamadık vallahi, kendi arzusuna göre seçmiş resimleri, kendi hayal gücüne göre tasarlamış, bastırmış, hazır olunca aldık. Ve bebeklerimizin albümünde bir yabancı ile çekilmiş bir resim! Olacak iş mi? Bu resmin kaldırılması için birde ekstra para istedi ve paşa paşa verdik. Kendisi poz seçimi yatırmıyormuş. 2009 yılında düğün çekimimiz de 1000 den fazla pozdan seçim yapmıştık, olması gereken bu aslında ve bundan bir haber kendisi.
Ve büyük gün! Doğuma kısa süre kala gelip önce odanın resimlerini çekti, inanın hiçbiri profesyonel
bir fotoğrafçı çekmiş gibi değil, aynı pozların hepsi bizim telefonlarımızla da
çekilmiş. Doğumda gayet güzel kareler var şimdi hakkını yemek istemem.
Doğar doğmaz içime çektim kokularını. Sevgili eşim doğum anında elimi tutarken, gözyaşlarım mutluluktan süzüldü. Fotoğraf konusunda asıl fiyasko o an yaşandı. İkiz doğumlarda her iki bebekle birlikte fotoğraf çekileceğini herkes bilir. Fotoğrafçı olarak o en özel anı göz ardı etmesi pişmanlığımın tavan yaptığı nokta oldu.
Ameliyathaneden çıktım, odaya
geldiğimde kendisi "Ben gidiyorum yarın gelirim" dedi. Evet ikizlerimi kucağıma
aldığım ilk anında fotoğrafını çekmedi.
Ertesi gün kuaför geldi, biz büyük bir heyecanla hazırlandık. Ne olsa beğenirsiniz aynı pozun sağdan, soldan, önden, çaprazdan çekimini yapmış.
Gelelim sonuca, biz albüm için fotoğraf seçimi aşamasını hiç yaşamadık vallahi, kendi arzusuna göre seçmiş resimleri, kendi hayal gücüne göre tasarlamış, bastırmış, hazır olunca aldık. Ve bebeklerimizin albümünde bir yabancı ile çekilmiş bir resim! Olacak iş mi? Bu resmin kaldırılması için birde ekstra para istedi ve paşa paşa verdik. Kendisi poz seçimi yatırmıyormuş. 2009 yılında düğün çekimimiz de 1000 den fazla pozdan seçim yapmıştık, olması gereken bu aslında ve bundan bir haber kendisi.
Bütün bu özel ve heyecanı son raddede yaşadığınız anlarda, hiçbir şey düşünemediğimiz için çok farkında olamıyor ve anın büyüsünden
her şeyin
harika olduğunu sanıyorsunuz. Taki sonuçla yüzleşene kadar. Bu aksaklıklar dışında her poz harika, baktıkça o günlere gidiyorum. Ancak sizde benim gibi o an mükemmel ve sıra dışı olsun istiyorsanız mutlaka gerçekten profesyonel bir fotoğrafçı ile anlaşın ve mutlaka önceden her şeyi konuşup isteklerinizi iletin. Benim gibi işin erbabı deyip kendinizi teslim edip sonra hayal kırıklığı yaşamayın.
Fotoğrafçı seçerken dikkat etmeniz gereken tek şey ‘’Sanatçı’’olması. Bu da çalışırken duygularıyla hareket ederek empati kuruyor olmasını, hayal gücünü ile üretiyor olmasını gerektirir.
Fotoğrafçı seçerken dikkat etmeniz gereken tek şey ‘’Sanatçı’’olması. Bu da çalışırken duygularıyla hareket ederek empati kuruyor olmasını, hayal gücünü ile üretiyor olmasını gerektirir.
İstanbul hamilelik fotoğraf çekimi için en çok tercih edilen adres olan Bunny&Boo olarak sizlere kesintisiz hizmet vermeye devam ediyoruz. Hamile bireyler, yaşadıkları zorluklar ile birlikte hayatlarının en güzel, en önemli anlarını ölümsüzleştirmek ister.
YanıtlaSil