LAL ve CAN: 2017

19 Aralık 2017 Salı

Evimizde Her Gün 15 Dakika Kitaplar İle Başbaşa Kalma Kararı Alınmıştır

Lal ve Can çok küçücüklerdi kitaplarla tanıştıklarında, daha yürümüyorlar ama ellerinde kumaştan kitaplarla oyalanıyorlardı.

Onlar büyüdükçe kitapları da büyüdü, içerikleri değişti. Dokunarak, hissederek okudukları kitaplar, içlerindeki resimlerle hayal güçlerini konuşturmaya başladı.
Bu süreçte kitaplara karşı öyle sevgi dolularki, odalarına gidip kendi kendilerine kitap seçip birbirlerine anlatır, sorular sorar uzun uzun kitaplarıyla zaman geçirirler.

Bugün yine kitaplarıyla vakit geçirirken, Lal'in kitapta gördüğü resimleri anlatıp, Can'ın ise sayfaları hızlı hızlı çevirip sıkılmasına takıldım. Oysa Can'da ne güzel kitapları inceler,resimleri sorar yorumlardı. Uzun zamandır kitaplarımızla hiç ilgilenmedik Can!ın hemen ilgisi azalmış.

Bugün itibariyle her gün 15 dakika kitaplarımızla baş başa kalma kararı aldım, tabi ki onlarla birlikte bende kendi kitabımı okuyorum. Belki böylelikle yavaş yavaş kitap okumalara başlarız.

Bizden kucak dolusu sevgiler...

27 Kasım 2017 Pazartesi

Yeni Yıl Agaçından Pota Yaptık

Yeni yıl ağacımızı soranlar için çok ama çok kolay yapılışı, hemen anlatıyorum.

Ihtiyacınız olan malzemeler;

Yeşil karton

Sarı karton

Makas

Uhu

Elişi kağıtları

Iki adet farklı boyutta, daire şekli çızebilmeniz için herhangi iki cisim.

Önce yeşil kartondan büyük üçgen kesip, üçgenin üzerinde gelişi güzel yere 3 adet daire çizip, dairelerin içlerini kesiyoruz.

Daha sonra renkli elişi kağıtlarından, ortası kestiğiniz daire boyutunda, dışı biraz daha büyük boyutta daireler kesip, kartonunuzdaki halkaların etrafına yapıştırıyoruz.

Üzerine de sarı kartondan yıldız kesip yapıştırdıkmı tamamdır.

Bütün mesele bu yaptığımız ağaçları ayakta tutabilmekti, biz iki tane kamış bulup arkadan yapıştırarak bunu sağladık ama karton hafif olduğu için çok dayanıklı olmadı.

Bulabilirseniz, karton yerine kalın mukavva kullanmanızı öneririm.

Iyi eğlenceler...

25 Kasım 2017 Cumartesi

Yeni Yıl Ağacıyla Renkleri Pekiştirdik

Dün, Lal ve Can için yeni yıl ağacı yapıp, renkli toplarla oynamaları için yeni bir oyun hazırladım. E topları gelişi güzel fırlatmaya bayılıyorlar, o zaman topları renklerine göre ayırıp, ağacın içinden geçirmekte eğlenceli olabilir.

Döktük bütün topları yere, mavi topu mavi halka içinden, kırmızı topu kırmızı halka içinden, sarı topuda sarı halka içinden geçirirmek için başladık müzik birlikte oyuna.

Önce gelişi güzel ağaca fırlattılar, sonra halkalardan geçirmeye sonra sonra da renkli topları kendi rengindeki halkalardan geçirdiler.

Arkasında sepet olmadığı için attığımız toplar etrafa dağıldıkça, geçtiler bu sefer arkadan topladılar topları.

Yaklaşan yeni yıl ile aktivitelerimizde renklendi, erkenden başladık yeni yılı beklemeye. 2018 güzelliklerle gelsin inşallah...

Sevgiler...

21 Kasım 2017 Salı

Saklama Rehberi

Besinlerin kullanım ömrünü nasıl uzatabileceğinizi biliyor musunuz? Peki ya onları ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi? Eğer siz de benim gibiyseniz, birkaç temel gıda dışındaki hiçbir besin için net bir fikriniz olmadığına eminim. En basitinden, sizce elma ne kadar bir süre saklanabilir? Lezzetini, sertliğini ve tazeliğini yitirmemesi için ne yapmak gerekir? Oturup her besin maddesi için internette araştırma yapmanıza gerek yok: http://saklamarehberi.com, tüm bu bilgilere tek bir kaynaktan ulaşmanızı sağlıyor.

Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma tarafından hazırlanan (ve tamamen ücretsiz şekilde kullanılabilen) sitede; hamur işleri, süt ürünleri, meyveler, sebzeler ve et ürünleri ile ilgili merak ettiğiniz her bilgi yer alıyor. İlk olarak, tüm bu besinlerin ideal kullanım sürelerinin ne olduğunu, daha sonra da bu kullanım süresini nasıl uzatabileceğinizi öğreniyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi, derin dondurucu kullanmak tüm gıda maddelerin daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Ancak, örneğin karidesi derin dondurucuda saklayabilir misiniz? Peki ya yazın aldığınız, lezzetli ve sulu bir karpuzu derin dondurucuya koyup, kışın yiyebilir misiniz? Tüm bu soruların ve çok daha fazlasının cevaplarını Saklama Rehberi web sitesinde kolayca bulabiliyorsunuz. Hepsi bu kadar değil: Sitenin “Alternatif Bilgiler” bölümünde, evde kolayca hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifler yer alıyor. Evde nasıl mocha yapabileceğimi, meyvelerin kararmasını nasıl önleyebileceğimi, hatta unsuz kekin nasıl yapılacağını bile öğrendim. Laf aramızda, kot pantolonların derin dondurucuda temizlenebileceğinin de haberdar oldum! (Kotu fırçaladıktan sonra bir poşete koyup derin dondurucuda 1 gün boyunca bekletiyorsunuz. Şaşırtıcı, değil mi?)

Türkiye’nin ilk gıda saklama rehberi olan http://saklamarehberi.com, beni şaşırtacak ölçüde bir içeriğe sahip ve her birini okumaktan büyük keyif aldım. Eğer sizin de bir derin dondurucunuz varsa, bu siteyi muhakkak ziyaret etmelisiniz. Derin dondurucunuz yoksa bile gıdaları nasıl daha sağlıklı tüketebileceğinizi, ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi ve basit, pratik, lezzetli tarifler ile ipuçlarını Saklama Rehberi web sitesinden öğrenebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

18 Kasım 2017 Cumartesi

Ispanak Sever misiniz?

Lal ve Can, her hafta bir öğün mutlaka ıspanak yiyorlar, haftalık alışveriş listesine yazmasak bile illa alınır bizim eve ıspanak.
Bazen yıkarken çiğ yemek isterler, bazen yoğurt dökmeden sanki ilaç niyetine yermiş gibi iki üç kaşık birden atarlar ağızlarına ama mutlaka 4 demet ıspanak ve 3 yufka kullanarak yaptığım bol ıspanaklı böreği haftada bir tüketirler.

Ispanak,
✔Bol miktarda A, B ve K vitamini içerir
✔Içeriği demir,fosfor ve kalsiyum sayesinde kemiklerin güclenmesine yardım eder.
✔Folik asit ve magnezyum kaynağınır.
✔Dişlerin yapısının gelişmesini sağlar.
✔Kemik erimesini önler.
✔Sinir sistemini korur ve sizi stresten uzaklaştırır.
✔Kanın pıhtılaşmasını sağlar.
✔Anemi, yani kansızlığı önler.
✔Sindirim sistemini rahatlatır ve kabızlık problemini önler.

Saymakla bitmeyen Ispanağın faydaları yanında zararı iyice yıkanmadan yendiğinde olası mikrop kapma durumudur.

Gördüğünüz gibi ıspanak, otların arasında toprak içinde yetişir dolayısıyla, yemeden ve pişirmeden önce mutlaka ama mutlaka iyice yıkanıp tüm kirden arındırılmış olduğundan emin olmalısınız.

Tavsiyelerim;
♻️Ben ıspanağı yıkarken önce akan su altında kirini akıtıyorum, sonra sirkeli suda bekletiyorum.Sirke, Ispanaktaki tüm toprağın suyun dibine çökmesini sağlıyor. Sirkeli sudan aldıktan sonra iyice temizlendiğine emin olana kadar da suda beklete beklete yıkamaya devam ediyorum.

♻️Ispanaklı böreğimde, yufkaları ıslatırken süt yerine bol yoğurt kullanıyorum, böreğım öyle yumuşak oluyorki lokum gibi lüp lüp götürüyorlar.

Eee artık kendi ıspanaklarını kendileri toplayabildiklerine göre, Temel Reis kadar güçlüler demektir.O zaman bol bol Ispanak yemeye devam.

Mutlu pazarlar🤗

16 Kasım 2017 Perşembe

Doğa İle Gölge Oyunları

Datça'da bir gün yağmur yağdı diye hemen kış geldi sandık, ama hava hala harika buralarda. Günlük güneşlik, tam gezmelik, keşiflik.

Bizde hem havanın hem de güneşin tadını çıkarmak için hergün başka bir yere keşfe gidiyoruz.

Hergün yeni birşey öğrenir oldular doğadan. Dün dolaşırken ağaçların arasına giriverdik, baktıkki güneş kayboldu. Kaçırır mıyım hiç ,hemen başladım anlatmaya.

"Gördünüzmü ağaçlar güneşimizi kapatıp bize gölge yaptılar" şaşkınlıkla koca koca ağaçlara baktılar.

Sonra da başladık gölge oyunlarına,

Bir güneşe çıktık, bir gölgeye koştuk.

Yol boyunca ağaçların gölgelerini saydık.

Gölgeden güneşe koşup, güneşe el sallama oyunu oynadık.

Öyle çok hoşlarına gittiki bu gölge oyunları, bugün denize giderken bile gölgelerle oynadık.

Güneşli günlerimiz olsun yeterki, birazda içimizdeki o çocuk, yeter bize kahkahalarla koşup oynamaya öyle değil mi :)

Sevgiler...

14 Kasım 2017 Salı

Doğa'dan Ögrendiklerimiz

Bugün, Lal, Can ve anne üçlüsü olarak doğada keşfe çıktık. Evden çıkarken çalı-çırpı toplar eve gelir kuş yuvası yaparız diye düşünmüştüm ama bambaşka bir deneyim yaşadık.

Hiç girmediğimiz bir alana girdik bugün, gerçek bir keşıf için bilmediğimiz bir alanda "Yürüyün kuzular" diyerek düştük yollara.

Yürüdüğümüz yolda yerlere baka baka gittik, karınca yuvalarına alışık oldukları için pek ilgilenmediler ama inek ve koyunların dışkılarını gördükçe sordular "Bu neee? " "Bunlar ne? " hadi gel anlat bakalım.

Yazın gördüğümüz inekler ve koyunlar varya, işte onlar geçmiş bizden önce buradan kakalarını kaçırmışlar buraya. Hele hele minik minik koyun dışkılarını bir sevdilerki durup durup dikkatle izledik , konuştuk.

Sonra onların toprağa ilaç olduğundan bahsettik, hem konuştuk hem yürüdük. Arada yorulup kucak isteselerde daha neler vardı bizi bekleyen acaba durmak yok devam kuzular.

Bir buçuk saat sürdü yürüyüşümüz, en sonunda bulduk bir taş oturduk üstüne. Çantamızdan da atıştırmalık leblebilerimizi çıkardık, hem gördüklerimizi konuştuk, hem biraz soluk aldık hem de doğanın tadını çıkarmış olduk.

Doğa çok zengin, bakalım daha neler neler öğretecek bize.

Iyi geceler...

10 Kasım 2017 Cuma

Yeni Yıla Hazırlık Faaliyetlerine Başladık

Geçen sene yeni yılı karşılarken, Lal ve Can ile birlikte, kendi hazırladığım keçeden süsleri kestiğimiz kartondan ağaca yapıştırarak yeni yıl etkinliği yapmıştık.

O minicik elleriyle nasılda heyecanla ve özenle yapıştırmışlardı sonra da asmıştık duvarımıza.

Bu yılda, 2017 bize pek iyi gelmediği için biran evvel yolcu etmek isteyip erkenden başladık yeni yıl faaliyetlerine.

Yabancı sitelerde gezerken bu noel ağacı çok hoşuma gidince önce kendime faaliyet yaratmış oldum ama çocuklarında yardımı oldu.

Gelelim ağacımızın yapılışına,

Plastik tabağı önlü arkalı, yeşil su bazlı boya ile iyice boyadım.

Tek kat sürünce pek yeterli olmadığı için ben iki kat boya sürüp kuruması icin bir gün beklettim.

Sonra renk renk kestiğim yuvarlak kartonların üzerlerine pırıltı vermesi için Birkutumutluluk' tan gelen yıldız parıltılardan yapıştırdım.

Ve bu süslü kartonlara kısa kısa ipler bağlayıp, (Toplu iğne ucu ile delik açıp ipleri gecirdim) agacı süslemek için beklemeye aldım.

Gelelim benim için en zor kısmına, boyadığım tabakları dışardan içe 2 cm girip yuvarlak şekilde keserek tabağın ortasına kadar ilerledim.Ortasından tuttuğunuzda döner daire gibi görünüyor olmalı.

Sonra belirli yerlerine iğneyle açtığım deliklere, süslü kartonlarımızı bağladık. İşte burada Lal ve Can'ın yardımına ihtiyacım oldu ve kolları sıvayıp ağaçları tuttularki bende süslerimizi bağladım.

Görünürde hiçbir şey yapmamış gibi olsalarda büyük merak ve heyecanla bitmesini beklediler ağaçlarını tutarken. Bitince de kendi odalarına kendi istedikleri yere astılar. Gidip gelip üfleyerek dönüşüne bakıyorlar.

Ellerinin değdiği herşey benim için dünya harikası, mutlaka deneyin hem yeni yıla onların enerjileriyle girmekten daha güzeli olabilir mi?

Gelecek olan sene, mutlu bir sene olsun inşallah.

Sevgiler...

9 Kasım 2017 Perşembe

Seksek Oynarken Renkleride Pekiştiriyoruz

Müzikle birlikte oynadıkları oyunları hem çok seviyorlar hem de ilgi süreleri daha uzun sürüyor. Ben de bu tarz oyunlara artık hep öğrenme ya da bildiklerini tekrarlama ekleyerek hem eğlenmelerini hem de öğrenmelerini sağlamaya çalışıyorum.

Bugün renkli kartonlardan büyük parçalar kesip, gelişi güzel yere dizdik ve seksek oynadık birlikte. Aynı zamanda müziğimizide açtık, biraz zıplayıp müziği durdurdum ve kim hangi rengin üzerinde kaldı o rengi bilmeye çalıştı.

Lal ve Can, şimdilik sadece kırmızı, pembe ve vavi :) renklerini biliyorlar.Bugün bildikleri renkleri pekiştirmeleri, turuncu ve mor renklerini de öğrenmeleri için seçtim.

Sonra seksek oynamaya biraz ara verip, aynı renkleri yanyana dizmece oynadık.

Biz bugün çok eğlendik, biraz seksekle enerjimizi attık, oyunumuza müzik ekleyip küçük nefesler alırken renkleri pekistirip öğrendik sonra da aynı renkleri biraraya getirdik.

Gerçekten o kadar çok eğlendik kiiii, koşturmaktan ter içinde kalıp çorapları fırlattık ama oyuna doyamadık.

Rengarenk oyunlar oynadığınız birgün olsun.

Sevgiler..

7 Kasım 2017 Salı

Çocuklarda Kitap Seçimi

Lal ve Can, elleriyle birşeyler tutmaya başladıklarında ilk kumaştan kitap vermiştim ellerine. Renkli, şekilli, "hışır hışır" ses çıkaran mini minnacık kitaplar, kütüphanelerinin ilk kitapları onlardı.

Sonra devamlı resimli, müźikli kitaplar aldım ilgilerini çekecek, amacım asla kitap okumayı aşılamak değil sadece kitapları tanıtmak ve sevdirmekti.

Önce ters ve düzü anlamalarını, sonra sayfaları yırtmadan ve teker teker çevirmelerini bekledim çünkü hep onların önünde kitapları ters alıp düze çeviriyor ve tek tek sayfaları değiştiriyordum.

Lal ve Can ile ilk kitap fuarına gidip, kitap seçtiğimizde henüz 9 aylıklardı, Pearson Çocuk Kitapları standında kendilerini kaybetmiş, kırk yıllık kitap okur gibi kitapları incelemiş hatta çok mutlu olmuşlardı. Artık kitaplardan öğrenmeye başlama zamanı gelmişti ve ilk olarak küçük, kalın mukavvadan sayfaları olan, nesneler,renkler, sayılar vb tek tek tanıtıcı resimlerden oluşan kitaplarla başlamıştık.

Bugün Lal ve Can, hayvanları, büyük küçük kavramlarını, nesneleri biliyorlarsa o kitapların yararı çoktur.

Zamanla beklentim ve amacım değişti tabi, o koca koca resimli, kalın mukavva sayfalı kitaplar, yerini tam sayfa resimli, kısa kısa yazılı, ince sayfalardan oluşan hikaye kitaplarına bıraktı. Artık kitapların o renkli dünyasını keşfetmelerini, içinde kaybolup masallar diyarında hayaller kurabileceklerini, sadece resim değil içinde yazılarda olduğunu ve kitapların bize bilmediklerimizi öğrettiklerini bilsinler istiyordum.

Ve bugün, seçtiğimiz kitaplar artık tamamen kompozisyon resimli, gerçek yaşam halleri ve mesajlar içeren kitaplar oldu. Okuyacağımız kitaplarda, sevgiyi, dürüstlüğü, paylaşmayı, cesareti öğrenirken yavaş yavaş doğa olaylarını ve hayatıda öğrenmeye başlayacağız.

Ilk günden bugüne tabiki tamamen kendi bilgilerimle hareket etmedim, Lal ve Can'a kitaplar seçerken Pearson Çocuk Kitapları'n dan Can ağabeylerinin yönlendirmelerini hep dikkate aldım ve her fuarda mutlaka ona danışarak kitaplar seçtik. Bu vesileyle kendisine ve Pearson Çocuk Kitapları'nın tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum.

4 Kasım 2017 Cumartesi

Sıksık Tekrar Birde Gözlem Öğrenmeye Birebir

Ipe çamaşır asma oyunumuzu anneannemiz organize etti. Salonumuzun ortasına astık çamaşır ipimizi, aldık mandalları, çamaşırları, çamaşır astık birlikte.

Geçen sene bu aylar da, ince motor gelişimleri için sadece minik mandalları ipe takıyorlardı.

Bırakmadan arada bir tekrarladık bu aktivitemizi, zamanla minik mandalların yerine büyük mandallar aldı, birde üzerine Datça'da bol bol bizi çamaşır asarken görüp arada bizimle mandal astılar.

Öğrenmeye o kadar açıklarki, çamaşır asarken yaptığımız her hareketimizi kapmışlar. Önce çamaşırı alıp, silkelediler sonra ipe asıp, mandalları taktılar.

İpi, iki ayrı tarafa uzatıp, rahat rahat assınlar diye Lal'in ve Can'ın ipi demiş olsakta onlar yine yan yana dip dibe astılar çamaşırlarını. Hiç birbirlerinden etkilenmeden, büyük bir dikkat ve özenle asıldı bütün çamaşırlar.

Lal, kendini mandal asmaktan alamazken,

Can, o çamaşırları ipe düzgün serene kadar uğraştı.

Eskiden birbirlerine bakıp benzer şeyleri yaparken, artık birbirlerinden hiç etkilenmeden istedikleri gibi hareket etmeye başladılar.

Büyüyorlar, hem motor gelişimleri güçleniyor kendilerinden emin davranıyorlar, hemde benlikleri oluşuyor.

Tertemiz yarınlar dilerim.

Sevgiler...