30 Nisan 2019 Salı

Montesorri Paylaşımları Başlıyor



İş hayatımı sadece çocuklarla evde olmak için gözden çıkarmamıştım,aklımda öncelikli eğitimler ve planlar vardı.Ancak, hayat her zaman istediklerinizi yapmanıza izin vermediği için benimde hedeflerim, isteklerim ve amaçlarım askıda kaldı.Bugün 4 yaşındalar, bu iki sene içerisinde hedeflerimden, amaçlarımdan vazgeçmedim ama
mevcut enerjimi önce  ve sonuna kadar çocuklara ayırmak istedim. Geçen bu süre zarfında kendimi fırsat buldukça çocuk gelişimi kitapları okuyarak geliştirmeye çalıştım. Ama seçmeden, çocuklar üzerine yazılmış ne varsa okumak, her şey den haberdar olmak ve karşıma çıkacak her şeye hazırlıklı olmak istedim.

Ve günler geçti, enerjim yerine geldi, çocuklar okula başladı, evde de bana zaman kalınca  hem kendime motive hem de güç olması için eğitime ameliyatımdan önce başlayıp, başarıyla tamamlayıp ameliyata MONTESSORİ EĞİTMENİ olarak girmiştim. Bu benim için, benim başardığım o büyük sınavlardan sonra yeni bir başlangıçtı. Bugünde öğrendiklerimi, bildiklerimi bir eğitmen olarak  YouTube kanalımda sizlerle paylaşmaya başlıyorum.

Beni takipte kalın olur mu :)

22 Nisan 2019 Pazartesi

YouTube Kanalım Açıldı




Herkese merhaba,
Bugün benim için yepyeni bir başlangıç .Senelerdir Lal ve Can ile yaşadıklarımızı, tecrübelerimizi hem buradan, hem blogumdan aktif olarak yazıyor ve paylaşıyordum. Ama artık sizlerle daha yakın, daha samimi paylaşımlar yapmak için bir YouTube kanalım var .İlk videomu az önce yükledim, linki aşağıya bırakıyorum .İzleyince beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın olur mu 💕

19 Nisan 2019 Cuma

Anneliğin Çıkmazı



Öyle alıştımki kuzularımla olmaya, sağımda solumda hep onlar olsun, hiç ayrılmayalım, heryere gelsinler benimle istiyorum. 

Tatile giderken , anneanne ve dedeye emanet ettik, hiç gözüm arkada değil çok şükür.Ee keyifleride yerinde hatta beni hiç aramıyorlar onu da biliyorum. Herşey gayet normal gidiyor, amaaaaa eğer etrafımda çocuk görürsem işte o zaman işler değişiyor .Başka çocuklar buradayken ben onları evde bıraktığım için suçluluk duyuyorum .Hele hele ağlayan çocuk görürsem, “Ya bizimkilerde anne diye ağlıyorlarsa, ya beni istiyorlarsa “ diye oturup ağlayasım geliyor vallahi.

Annelik zor zanaat, bıraksan ayrı dert alsan ayrı.Bıraksan ruhun acıyor, vicdan azabı duyuyorsun keşke alsaydım diyorsun.Alsan , azıcık bende dinleneydim iyi olucaktı bende insanım yoruluyorum diyorsun.

Ne yapsan olmuyor yani annelik çıkmazı işte annelik...

17 Nisan 2019 Çarşamba

Kardeş Olmak


Tek çocuk olmanın avantajları varken,dezavantajlarımda vardı tabiki.
Kardeş gibi büyüdüğüm, kuzenlerim, arkadaşlarım vardı ama büyüdükçe anladım kardeşliğin gönülden olamadığını hatta öz kardeşlerin bile birbirine menfaatleri için sırt çevirdiğini gördüm.
Oldum olası derdimki mutlaka bir kardeşi olmalı insanın, büyüdükçe bu düşüncem değişti tek çocuk en güzeli demeye başladım. Sonra Lal ve Can doğdu, büyüdüler ve inanılmaz iyi arkadaş oldular, birbirlerinden ayrılmaz, birbirlerini ayırmaz oldular arada ufak tefek çekişmeleri olsada kendilerinden bahsederken “Lal ve Can” demeye birbirlerini bir görmeye başladılar. Onları böyle göre göre  kardeşliğe olan hayranlığım arttı, iyiki diyorum iyiki ikizler iyiki tek çocuk değiller ömürleri boyu birbirlerine destek olucak, sevecek, koruyup kollayacaklar.
Hatta keşke diyorum kardeşim olaymış,ama Lal ve Can gibi diğer birbirinin kuyusunu kazan, hakkını yiyen, kendi yukarı çıkmak için öbürünü dibe çeken,menfaati için yanında olup işi bitinde sırt çevirenler gibi değil.

6 Nisan 2019 Cumartesi

Çocukların Hastalık Sebepleri




Kışın en kış zamanında montsuz deniz kenarındalardı Datça’da, günlerce sokakta dolaştılar, yağmurda gezdiler çizmelerle,ıslandılar ama bir kere ateşlenmediler, ne bir ateş, ne bir burun akıntısı, ne bir öksürük ne bir üşütme korkusu yaşamadık. 
Neden? 
Çünkü havası temiz, insanları temiz, binaları, bankları, toprağı temiz hayvanları temiz .
Peki ya İstanbul? 
Heryer çöp, atık, pislik içinde, sokak köpeklerine yaklaşmaya korkarsın kokularından, ağaçların dibi insan atıklarıyla dolu, çimenlerde evcil diye gezdirilen hayvan dışkılarıyla.Ya insanlar, yerleri süpüren pardesülerle sokakta gezip evine giden teyzelerimizin her eve dönüşte kendilerini dezenfekte ettiklerine inanıyor musunuz? Banane demeyin sakın çünkü onun evine giren mikrobu,  çocukları benim çocuklarıma taşıyor olabilir.
AVM’ye götürdüm oyun alanında oynattım ya oradaki mikrop? 
Oy kullanmaya gittik o okuldaki kalabalık ve insanların perişanlığı. 
Çalıştığı ve bırakacak kimsesi olmadığı için ateşli çocuğunu okula bırakmak zorunda kalan annenin benim çoçuğumu soktuğu riske ne demeli? 
Toplu taşıma araçlarının halini yazmaya içim el vermiyor bile. 
Sonra İstanbul’un suçu ne? Aslında doğru onun suçu değil ama bir şehir daha ne kadar kötü hale gelebilirdiki. İnsanlar bencil, cahil, bilinçsiz ...Bütün tetkiklerimiz tertemiz birde şu mikrobu attıkmı tamamdır . bugün çok daha iyiyiz dualarınız ve Allah’ın izniyle iki günede çıkar koşa koşa evimize gideriz inşallah ...

1 Nisan 2019 Pazartesi

Tarihe Notlar


Bugünü bizde tarihe yazdık .
Çünkü bugün haftasonu olmasına rağmen, hava çok soğuk diye üçümüz başbaşa bir Avm’ye gittik .
Önce oturup güzelce yemek yedik, sonra biraz oyun alanında oyun oynadık sonra da biraz vitrinlere bakındık .Öyle yorulmuşlarki eve gelirken arabada mayışınca ikiside kucak istedi eve kadar ikisini kucağımda taşıdım .O kadar koşturmaya acıkmışlar tabi ama yemek yerken neredeyse masada uyuyacaklardı yatağa bile sen yatır dediler .Akşam 08:00 de gittiler yatağa 08:15’te deriiiiin deriiiin uyuyorlardı .Herşey süper ama Sabah kaçta uyanırlar şuan hiç düşünmek istemiyorum ...