24 Ocak 2019 Perşembe

İlk Karne Heyecanımız


Lal ve Can'ın amatörde olsa ilk karne günlerinde , kendi karne günlerimdeki gibi heyecanlıyım. Daha geceden hazırladık cicilerini, sabah erkenden uyanıp güzelce hazırlandık, tirirl tiril giyindik okula gittik sanki bir bayram sabahıymış gibi, istedimki onlarda karne heyecanını yaşasınlar. Karnelerini göreceğim anı sabırsızlıkla bekledim.

Bu bizim için bir ilk olacaktı.

Ellerinde karneleriyle koştular yanıma, hangisine bakacağımı bilemeden başladım ağlamaya.Hani duygulanırsın gözlerin dolar ya öyle değildi, çünkü  ben bugünleri görebildiğim için gerçekten çok mutluydum.  Bayağı ağladım birde dedimki “Ben üç yaşlarını görebilcekmiyim derken, onların sayesinde karne aldıklarını bile gördüm.''

Bazen hayat koşturmasına ya da yoğunluğumuza kapılık zamanın kıymetini ve anların değerini kaçırıyoruz halbuki çocuklarımızla geçen her an her saniye çok önemli. Aldıkları ilk karneden, attıkları ilk adıma hatta söyledikleri ilk kelimeye kadar her anları kaçırılmayacak kadar değerli...

10 Ocak 2019 Perşembe

İNCİLİ GASTRONOMİ REHBERİ RAFLARDA

                                    

Türkiye’de benzeri olmayan bir değerlendirme ve derecelendirme yöntemi kullanarak gastronomi rehberi hazırlamaya karar verişimizin üzerinden iki yıldan fazla süre geçti.

Artık dünya çapında restoranlarımız, şeflerimiz, tadı damaklarda yer eden lezzet duraklarımız olmasına karşın geçtiğimiz yıla kadar sektörü etik kurallar çerçevesinde değerlendirecek, işini iyi yapanları teşvik edecek, yeme-içme severlere yol gösterecek bir rehber yoktu.
Bu açık Hürriyet Gazetesi ve Karaca iş birliğiyle kapandı. Türkiye’nin en güçlü yeme- içme yazarları, kanaat önderleri ve gizli müfettişlerinin katkılarıyla İstanbul, Bodrum, Alaçatı ve Çeşme’deki restoranları değerlendiren ilk İncili Gastronomi Rehberi 2017 Kasım’ında yayımlandı.
İncili Gastronomi Rehberi’nin ikincisi ise 18 Aralık itibarı ile raflardaki yerini aldı. Ardında yoğun bir emek ve zorlu bir süreç olan rehberin bu yıl kapsamı da genişledi, İzmir ve Ankara’daki restoranlar da değerlendirmeye dahil edildi. 422 restoran ve 257 lezzet noktasının yer aldığı rehberimizin içeriği kadar tasarımında ve derecelendirme sisteminde de yenilikler var. İnci sayısı dörtten beşe çıktı. Ayrıca restoranlar kategorilerine ayrılarak aranan yerlerin daha kolay bulunacağı bir düzenleme de yapıldı.

İncili Gastronomi Rehberi’nin websitesine https://inciligastronomirehberi.hurriyet.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.

İLKELER


  • Gastronomi Rehberi projesinde görev alacak gizli müfettiş seçimleri yapılırken restoranlarla özel ya da maddi ilişki olmamasına dikkat edildi.

  • Yeme-içme tutkunları arasından seçilen müfettişlerden 'görevlerini', çevrelerinden ve puan verdikleri yerlerden kesinlikle gizli tutmaları istendi.

  • Şefler, restoran sahipleri ve işletmeciler etik olmayacağı düşüncesiyle müfettiş olarak seçilmedi.

  • Gönüllülük esasına göre katkıda bulunan 200’ün üzerinde gizli müfettiş son bir yıl içinde gittikleri restoranları değerlendirdi.

  • Listemizde olan her işletme en az üç müfettiş ve proje ekibinden bir kişi tarafından ziyaret edildi. 

  • Kurgulanan sisteme göre restoranlar malzeme, lezzet, servis, kimlik, sunum ve dekorasyon özellikleriyle puanlandırıldı.

  • Sistemin kapanmasının ardından çıkan sonuçlar proje ekibi ve danışma kurulunun kanaatlerinin de dikkate alınmasıyla nihai halini aldı.

  • İstanbul, Ankara, İzmir, Çeşme, Alaçatı ve Bodrum’daki restoranları kapsayan rehberde 5 İncili 3; 4 İncili 30; 3 incili 86, 2 incili 168 ve 1 incili 135 olmak üzere toplam 422 restoran ve 257 lezzet noktası bulunuyor.

  • Listeler hazırlanıp değerlendirmeler başladıktan sonra açılan mekanlara ‘Yeni Açılanlar’ bölümünde yer verdik.

  • Ayrıca yeni açılan ve kapanan restoranlar web sayfamızda güncellenecektir.




  • İnci Açılımları


    • 5 İnci: Olağanüstü deneyim

    • 4 İnci: Mükemmel

    • 3 İnci: Çok iyi 

    • 2 İnci: İyi 

    • 1 İnci: Gitmeye değer 




    • Restoranların fiyat aralığı;


      • ₺:        0-50 TL

      • ₺₺:     50 – 100 TL

      • ₺₺₺:  100 – 250 TL

      • ₺₺₺₺:            250 TL+


      • Bir boomads advertorial içeriğidir.


        9 Ocak 2019 Çarşamba

        Niye Kimse Bana Söylemedi


         Doğdukları günün gecesi hemşireler ikisini de odaya bıraktılar.
        Lal,mışıl mışıl uyurken Can devamlı ağlıyordu karınları tok, altları temiz, gazları da çıktı ama Can uyumuyor. Annem kucağıma verdi ve Can anında sustu, yatırdım yüzüstü göğsüme nasıl güzel uyudu nasıl büyük bir mucizeydi o an benim için. Doğalı daha birkaç saat olmuştu ama beni tanıyor ve beni istiyordu çok etkilenmiştim ve çokta hoşuma gitmişti doğrusu. Anneliğimi hissettiğim ilk andı. Eve çıktık Can ne zaman huysuzlanmaya başlasa göğsüme alıyordum hemen sakinleşip deriiiin bir uykuya dalıyordu.
         Bir süre sürdü bu koynumda uyumaları, öyle huzurla uyuyordu ki, evdekiler “alalım sende dinlen” diyorlar ama ben o mükemmel anı doya doya yaşamak için bırakmıyordum. Çünkü biliyordum,öyle çabuk büyüyeceklerdi ki sarılmak, koynumda uyutmak geçmişten güzel bir anı olacaktı bir gün. Ben istesem de birgün sığamayacaklar belkide istemeyeceklerdi. Nitekim de öyle oldu, şimdi istesem de koynumda uyutamam kocaman oldular,kucağımda uyurlar ama o göğsümde yatırıp, nefeslerini hissettiğim gibi olurmu ki .
        Dün gece yatınca ikisini de öptüm öptüm öptüm, sarıldım sıkı sıkı, sıcak mıcak demeden. Şimdi diyorum ki keşke daha çok koynumda uyutsaydım, o zamanlar pek resim çekmiyordum keşke daha çok çekseymişim o anları hayatımın en huzurlu ve en mükemmel anlarıydı. Niye kimse söylemediki bu kadar çabuk geçeceğini, söylediler de ben mi kıymetini bilemedim acaba..

        BLW Bebeklerin Doğal Gelişimi Değil de Ne?


        Bir BLW'dir ki hemen herkesin dilinde, bir takipçim BLW yöntemini kullanıp kullanmadığımı sormuştu geçen gün vallahi dedim ben BLW nedir onu bile bilmiyorum, yoktu bizim zamanımızda BLW , BMW . Kaç gündür bir fırsat bulup okuyamadım ama yeni doğum yapan her annenin dilinde, üstelik ikinci bebek bile olsa bir BLW havası esiyorlar ki sormayın.

        Peki nedir bu BLW?

        Katı gıdaya geçiş döneminde, bebeğin kendi kendine beslenme yöntemiymiş.Bebek kendi isteğiyle, yavaş yavaş ve istediği kadar besleniyormuş.Kendi kendine yemeye başlayan bebeğin, çiğneme becerisi, el-kol koordinasyon gelişimi ve yiyecekleri tanıma becerisi artıyormuş.

        Bu yöntemin uygulanabilmesi için;
        * Bebeğin dik pozisyonda oturuyor olması
        * Önüne konan yiyeceği kendi alıp,bir güzel yemesi
        * Yemeğin püre halinde değil  elle tutulur halde olması gerekiyor.

        Ben de, bir noktada aynı yöntemi kullandım ancak bana kalırsa bu dönem katı gıdaya geçişte değildi. Çünkü ben katı gıdaları ilk defa verirken  kendim, kaşıkla ve yarı oturur pozisyonda verdim. Ve adı üzerinde katı gıdaya başlangıç, genellikle 6 ay da başlıyor. Birincisi ben 6 aylıkken dimdik oturtmuyordum tabiki tercih meselesi ama ben yavaş yavaş dik oturtmaya geçtim. İkincisi katı gıdaları önce pütürlü püre halinde verip, çiğneme ve yutma becerilerinin gelişmesini sağlamalıyız. İlerleyen zamanlarda, kendi kendilerine dik oturabilir, elleriyle tutup ısırabilir ya da kemirebilir ve ağızlarındaki yemekleri parçalayıp, yutabilir kıvama geldiğinde evet bende bıraktım kendileri yediler. Hatta ben ellerine çatalda verdim bıçakta, daha yaşlarında değillerdi çatal kullanmayı öğrendiklerinde ama önce dik oturmayı öğrediler, sonra katı gıdaya alıştılar.Şimdi görüyorum çocuk iki büklüm, oturduğu yerde yamulmuş kaymış elinde elma yazıktır günahtır kapılmayın böyle şeylere.


        Demem o ki, ben 6-8 aylarında kendi kendilerine yesinler diye hiç acele etmedim, önce katı gıda ile tanıştırdım, 3 gün kuralı ile besinlerle tanıştırdım , BLW yöntemi diye bir uygulamam olmadı. Bebeklerin dik oturmaya başlayıp, katı gıdaya ile tanışıp, alışıp kendi kendilerine yemeye başladıkları döneme şimdiki nesil  BLW diyor.  Ancak bana sorarsanız bu her bebeğin doğal gelişimi olup, alternatif  bir beslenme yöntemi değil. Siz başlatın katı gıdaya, o oturduğunda zaten eline alıp elmayı kendi kendine yiyecektir.

        Sevgiler...

        8 Ocak 2019 Salı

        Mutlu Çocuk Yetişmenin Küçücük Sırları


        Size mutlu çocuk yetiştirmenin sırrını vereyim mi?
        💚Mutlu anne baba
        💚Çocuk ruhlu anne baba
        💚Herşeye doymuş anne baba
        💚Çocuklarıyla olmaktan keyif alan anne baba
        💚Önceliği evladı olan anne baba
        💚Fedakarlık yapmayı görev edinmeden zevkle yapan anne baba

        Ama en önemlisi, birbirini seven anne baba 💚💚💚

        Nasipten Öte Köy Yok


        Paris ile dördüncü randevumuz da hüsranla sonuçlandığına göre artık Mickey Mouse ve arkadaşlarına küsebiliriz .
        Bundan 6-7 yıl önce eşime hiç sormadan,gidip doğumgünü hediyesi Benelüks Paris turu aldım,hemen o gün verdim biletleri doğumgününü beklemeden.Ben bekliyorum sevinecek diye o açar açmaz demezmi “Hayatım denetim var 1 ay kıpırdayamayız” yandı mı tur paramız yandı.
        Bir sonraki sene gönül alma adımı olarak bu sefer bana hediye geldi biletler, ben bir sevin bir sevin hemen hazırladık evrakları verdik,sonra gitmemize kalmış 3 hafta vizeciden haber : “Pasaportlar kaybolmuşmuş” sinirden resmen ağladım evet, gidemememize ayrı pasaportlara ayrı ağladım Sonra tam bizim orada olacağımız gün Paris’te tiyatrodaki terör saldırısı oldu “İyiki gitmemişiz “ dedik yine. 
        Sonra çocuklar 2 yaşına gelmeden niyet ettik baktık sırf #disneyland parkın girişi uçak biletinden pahalı madem bu parayı vereceğiz biraz daha büyüsünler de öyle gidelim dedik bu sefer niyetine girmeden yattı. 
        Geldik 2019 ’aaaa bu yıl bizim için çok özel hem onlara hem bize ödül olsun, gidelim şu Paris’e dedik. Tam 5 gün uçakla yattım, otelle kalktım sorun bütün otellerin konumlarını söylerim. Disneyland’ın haritasını gözüm kapalı çizerim o derece herşeyi planladım, sonra çok sevgili eş dost “Disneyland’da 120cm boy sınırı var gitsenizde çoğuna binemez sizinkiler “ deyince bir hüsran daha yaşadık ve bu sefer bilet almadan zararsız atlattık.Hayır o değilde ölürsem Mickey ve arkadaşlarıyla küs gideceğim ona üzülüyorum.

        4 Ocak 2019 Cuma

        Hoşgeldin 2019



        Hoşgeldin 2019

        Biz bu sene de diğer senelerde olduğu gibi neşeyle karşıladık yeni yılı.
        Önce İstanbul'da Can tek başına süsledi küçük ağacı,sonra üçümüz büyük ağacımızı süsledik.Datça'ya geldik burada da anneannelerinin ağacını süslediler heyecanla.Bir kaç gün önceden başladılar Noel Baba ne getirecek bize demeye, ama asla gelsin diye tutturmadılar, gerçekten beklediler o günün gelmesini.
        Yılın son günü akşam olup ''Haydi giyinelim'' dediğimde
        Can sevinç çığlıkları açtı '' Yeni yıl geliyor, yeni yıl geliyorrr''
        Yine süslendik hepimiz, kurduk soframızı,keyifle yemeğimizi yedik hediyelerimizi açtık. Bu sefer abartmadık yemeklerimizi, karnımızı doyuracak, soframızı renklendirecek bir iki meze yaptık o kadar.

        Bir de Lal ve Can'ın olmazsa olmaz yeni yıl pastaları vardı her yıl mutlaka üfleyip yeni yılın gelişini kutladıkları.
        Bu sene gece 12:00 ' ye kadar dayanamadılar saat 10:00 'da uyudular ama biz o yılın son yemeğini yine onlarla  neşeyle yedik ve yılın son gününde yeni yılı yine onların bize kattığı  neşeyle karşılamış olduk.
        Umarım neşeyle karşıladığımız yeni yıl neşeyle geçer.
        Sağlıklı, mutlu ve neşeli bir yıl dilerim.
        Sevgiler...