HYGGE
Nasıl telaffuz ettiğinizin hiç bir önemi yok, işin özü “Mutluluk” olduğu ve mutluluğun tarifi de herkese göre değiştiği için “Hygge” kelimesinin telaffuzu da herkese göre değişebilir. Çünkü ünlü filozof Wİnnie_the_Pooh’un da dediği gibi “Mutluluğu telaffuz edemezsiniz onu ancak hissedersiniz”
Hygge, mutlu olmaktır. Sıcak bir ortam yaratma sanatı, manevi rahatlık, canınızı sıkan hiç bir şeyin olmaması, huzur veren şeylerden keyif almak, sevdiğin insanlarla birlikte olmak, kendini güvende, huzurlu ve mutlu hissederken bulunduğun ortamdan ve koşullardan keyif almak.
Bu kimi zaman bir fincan sıcak çikolata, kimi zaman bir şömine ateşi, güneşin batışı, sıcak tutan çoraplar, mum ışığı, kalın renkli kazaklar, koltuğa atılmış bir battaniye, loş ışık, lambalar ...
Genel olarak HYGGE, evde dekorasyonla evi ısıtmak, mutfakta sunumla keyifli sofralar yaratmak , sokakta sevdiklerinle birlikte olarak yaşadığın andan keyif alma sanatı.
Mesela bugün, herkes evlerinde, dışarı da hava buz gibiyken yanan bir soba ya da şömine ateşine karşı iki yudum kahve için, kapatın o göz alan ışıkları iki mum yakın gözünüz gönlünüz ısınsın , alın sevdiğinizi yanınıza girin bir battaniye altına dışarıda yağan yağmur ya da karı seyredin.
En önemlisi telefon ve tabletten uzak durun.