Pazar günü deniz canlıları saldırısına uğradım acil'de aldım soluğu, iğne, hap , merhem bana mısın demedi dün tekrar gittim acil'e yine bir iğne, merheme devam , içtiğim hap değiştirildi. Datça' da imkanlar bu kadar, aslında bir Dermotolok'un görmesi şart dedi doktor ama Datça'da maalesef Dermotolog yok.
Bugün DR.'ların haklı grevleri var, bakalım bayram sonuna kadar geçmezse Marmaris'e gideceğim.
Datça'da doktor yok çünkü , gelen durmuyor.
Peki neden ?
Çünkü bizim ülkemizde doktorlara değer verilmiyor. Çalıştıkları iki kuruş para ile Datça'da yaşamaları çok zor. Ev kiraları akıl alır gibi değil, o insanlar ömürlerini kitapla okumakla, çalışmakla geçirip, en büyük sorumluluğu üstlenip, hayatta kalmamız için çabalıyorlar ama biz onlara ne uyguna bir ev, ne bir kalacak kooparatif ne de geçimlerini sağlayabilecek kadar maaş veremiyoruz.
Dün, Datça Devlet Hastanesi'n de olmayan doktor ve bölümlerden konuşurken Muğla'da yaşayan bir Doktor'un bana söylediklerini size aynen iletiyorum.
'' Benim , her gün Muğla'dan Datça'ya gelmem bekleniyor. Ev tutamadım, en ucuz ev 4000 tl o da eşyalı ve sezonluk, kalacak bir kooparatifimiz olsa ailemle yerleşeceğim ama bu şartlarda ev tutmam çok zor, böyle olursa tabi ki buraya gelen durmaz.''
Haklı mı?
Bence çok haklı.
Peki ne yapıyormuş biliyor musunuz?
Gece Hastanede kalıyormuş.
Ömrünü bizim sağlığımızı korumak ve kurtarmak için adayan , gençliğini, en güzel yıllarını mesleğine feda etmiş, gencecik bir doktorun bu lafına diyecek tek söz bulamadım.
Utandım...
Yetmiyor, can güvenliklerini de sağlayamıyoruz. Dün, başka bir hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan cani, annesinin ölümünden sorumlu tutarak Kardiyolog Dr. Ekrem Karakaya' yı görevi başında katletti.
Kendi, ruhsatlı silahıyla vurmuş. Almış silahını beline, elini kolunu sallaya sallaya girmiş hastaneye çekmiş hiç acımadan vurmuş canice.
Sağlık çalışanları, hastanede ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğunu söylüyor. Güvenlik tedbirlerinin artırılmasını ve hastaneye X-Ray cihazı getirilmesini talep etmiş. Nasıl olur da bunca doktor cinayeti işlenirken bir hastane'de X-Ray cihazı olmaz.
TBMM Başkanımız sayın Mustafa Şentop ; '' Sağlık çalışanlarının her türkü saldırıdan korunmaları için atılacak her adımın, getirilecek her önerinin destekçisi olduğunu belirtmek isterim.'' demiş.
Umarım bu son olur...
Peki ya kalan 7 ve 8 yaşındaki o iki güzel kız çocuğuna ne olacak?
Haklılar,
Grev yapmakta da, isteyerek çalışmamakta da haklılar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder