Herşey güllük gülistanlık değil değilmi herkes sıkılıp bunalıp daralıyor bugünlerde.
Banada en çok sorduğunuz soru “Kavga ediyorlar mı?”
Tabiki ediyorlar, aslında genel olarak çok iyi anlaşıyorlar öyle devamlı mızmızlık yapan, vuran, iten, atan çocuk hiçbir zaman olmadılar bu saatten sonra değişeceklerini de sanmıyorum.Çünkü birbirlerine çok bağlı ve çok düşkünler. Hele ki eve kapandığımız bu günlerde tek arkadaşları kendileri oldukları için inanılmaz iyi anlaşıyor bütün gün dipdibe herşeyi birlikte yapıyorlar.Biz artık onlara keyif vermiyoruz galiba ya da aynı dilden konuşamadığımız için illede sende oyna diye tutturmuyorlar ikisi birlikte çok güzel oyunlar kurup, saatlerce oynuyorlar sıkılınca ikisi birden sıkılıyor.
Amaaa gün içinde bazen anlamsız inatlaşmalara girebiliyorlar, mesela bu resimde Can’ın derdi “Boya kutusunu ben tutucaktım Lal tutmayacaktı”Gerçekten çok anlamsız ve asla kavga edilmeyecek konularda anlaşamayıp atıştıkları oluyor.Öyle saçma sapan şeyler ki “Ben dokundum sen dokunma” , “Ben sola oturdum sen sola oturma” aaaa birde her sofrada “Sen başa oturdun ben başa oturacaktım” ile “Anneanne benim yanıma otursun” kavgası oluyor onlar oturuyor istedikleri yere biz annemle onların gönüllerine göre yerleşiyoruz sofraya.
Diyorumki onlarda sıkılıyor napsınlar deşarj olmak için kendilerine sorun yaratıyorlar yoksa sen dokundun ben dokundum diye kavga eder mi insan ? Heeeh varmı sizde de böyle sebepsiz yere atışan...
4 Nisan 2020 Cumartesi
3 Nisan 2020 Cuma
Corona Günleri 03.04.2020
Hey gidi günler hey,
Lal ve Can’ın burçları balık, 3 aylıklardı ayaklarını ilk Datça’nın sularına soktuğumuzda💦Hep suyu çok sevdiler, her bahar Datça’ya gelip suyun biran evvel ısınmasını beklerlerdi, Ocak ayında bile dayanamayıp çizmeyle 👢suya girmeye çalıştıkları olurdu, her sene mart ayında başlarlardı yavaş yavaş suyla oynamaya havada böyle soğuk olmazdı izin verirdik hep oynamalarına. Önce eller, sonra çaktırmadan ayaklar , birden bakardık sırılsıklam olmuşlar böyle böyle o suyu ısıtır erkenden girerlerdi denize. Oysa bugün aylardan Nisan, sadece 1 kere ellerini değdirdiler, o da hiçkimsenin olmadığı birandı ve sadece 3 saniye. Eskiye dair ne varsa özleyen bir ben değilim dimi, şu denize ellerimizi sokmayı bile özledim sanmayınki şikayetçiyim çok ilginç bir şekilde gayet mutlu ve iyiyim evde yeterki bütün bu kötülükler bitsin yeterki daha fazla insana yayılmadan daha çok kayıplar vermeden bitsin gitsin 😞😞Elbet birgün hepsi biter ve çocuklar yine koşar denizlere..
2 Nisan 2020 Perşembe
Corona Günleri 02.04.2020
Aslına bakarsan alışığız babadan ayrı kalmaya, doğduklarından beri biz her baharda Datça’ya gelir Eylül gelmeden de dönmeyiz İstanbul’a.Aylarca baba İstanbul’da biz burda geçiririz baharı, yazı ama en fazla 15 gündü dayanma limitimiz. 15 gün dolunca başlardım “Ne zaman gelicen? Bak çocuklar çok özledi gel artık “ der dururdum, gelemediğinde dırdır ederdim. Hiç 4 hafta ayrı kalmadık 15 günde bir en fazla 3 haftada bir hep gelirdi.Şimdi ise babamız gideli tam 3 hafta oldu bir kere bile “Gel “ demedim.
Oysa çocuklar öyle çok özlüyorlarki, her akşam yatağa yatınca bir fasıl “Baba ne zaman gelecek?” “Biz ne zaman hep beraber İstanbul’a gidicez?” cevabını bilemediğim sorular soruyorlar özellikle Lal çok özlemiş babasını.
Ben mi?
Ben de sakın çıkma ben aylarca ayrı kalmaya razıyım yeterki sağlıkla kavuşalım der oldum.
Tek duam hepimiz sağlıkla kavuşalım sevdiklerimize hasret, özlem birşey değil yeterki kayıplarımız olmasın
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)