Kargı koyunun yamacında küçücük, eski, virane bir taş ev vardı.Senelerdir önünden geçip iç geçirdiğim, burada yaşamak nasıl bir duygudur acaba dediğim o virane ev şimdilerde sizlerinde bayıldığı Datça'nın en güzel evi Bizimev .
İnşaat,emlak ve dekorasyonla uğraşan iki ortak Serkan Soytok ve Murat Cennet doğma büyüme Datça'lılar,çocukluklarından beri görüp bildikleri bu evin satılacağı haberini alınca büyük bir heyecanla evi keşfe gidiyorlar ve her ikisi de hiç düşünmeden''Alıyoruz'' diyerek bu eski,virane evi almaya karar veriyorlar.Evin o harap ve yıkık halinden ziyade, konumundan aldıkları enerjiyle hemen evin tamirat ve restorasyon işine başlıyorlar.
Tamamen Datça mimarisini ve kendi yaşam tarzlarını yansıtacak şekilde, evin hiçbir taşını bile ziyan etmeden bugünkü haline getirmişler. Ev toplamda 25 M² ve tek odalı.
İçerisindeki asma kat yatma alanı olarak tasarlanmış,kullanışlı bir banyo, açık mutfak ve salondan oluşuyor. Evin ölçülerine hiçbir ekleme yapmadan,olduğu gibi kullanıp tamamen kendi tasarımları ile ferah ve keyifli bir hale getirmişler. Üstelik o yıkık duvarlar bile titizlikle tamir edilerek,eski yapı korunmaya çalışılmış. Varolan dört duvara ekledikleri tek şey, şöminenin iki yanına kapı açıp, eve daha ferah ve daha keyifli bir hava vermişlerki bence iç dekorasyonun en keyifli yanı bu olmuş.Kış aylarında sıcacık şömine karşısına oturup manzaraya karşı keyif yaptığınızı düşünsenize.Yazı ayrı güzel kışı ayrı keyifli.
Terasından ufka doğru baktığınızda Simi, Rodos ve Nisiros adalarına kadar görebiliyorsunuz.
Ben evin hikayesini ve tüm bu süreci dinlerken öyle güzel yerlere gittimki, çünkü sadece dekore etmekle kalmayıp çok değerli dokunuşlar eklemişler. Evde kullandıkları perdeler, Murat Cennet'in değerli anneciğinin Knidos fenerinden Datça'ya gelin gelirken getirdiği çeyiz sandığından bir armağanmış mesela, bahçedeki değirmen taşından yapılmış masa, kapının yanındaki kurna, kapının üzerindeki ahşap traversler hepsinin bir hikayesi var onlarda.
İşte böyle küçücük ama içinde kocaman değerleri olan bir ev burası. Evi,sahipleri güzel zaman geçirmek, misafilerini ağırlamak için kullanıyorlarmış. Ancak isminden de anlayacağınız üzere, bu güzel evin verdiği huzuru ve keyfi kendilerine saklamak yerine adını ''Bizimev'' koyarak herkese açmışlar kapılarını.Benim henüz konaklama fırsatım olmadı ama kırkyıl hatrı olacak kahvelerini içtim, hikayelerini kendi ağızlarından dinledim,teraslarında oturup ufka baktım huzur buldum.
Birgün gelirde konaklamak isterseniz kapıları herkese açık, yalnız önceden arayıp rezervasyon yaptırmayı unutmayın çünkü bu evde, bu güzel manzaraya uyanmak isteyen çok insan var.