Artık zaptetmek zor, kıpır kıpırlar, meraklı, ilgili ve ögrenmeye sonsuz açıklar. Ne görseler dokunmak , hissetmek ve elde etmek istiyorlar. Buralar da trafikten, kalabalıktan uzak olunca bağ bahçe özgürce dolaşa dolaşa iyice özgürlüklerini ilan ettiler.
Datça'ya geldiğimizde 23 aylıklardı, o zamandan beri bebek arabalarını hiç kullanmadık. Bir yere gidince de almıyoruz gayet güzel yürüyüp geziyorlar bizimle.
İşte bu yüzden dışarı çıkmadan evde mutlaka konuşup, birbirimize söz veriyoruz, "Siz artık büyüdünüz, isterseniz arabaların olmadığı alanlarda kendiniz gezebilirsiniz, ama birbirinizin yanından ayrılmak yok, hatta ellerinizi tutarsanız çok daha güzel olabilir.Birbirinizi bırakmak yok söz mü? " diyoruz ve gerçekten işe yarıyor.
Cevaplar hazır;
Lal: Söz
Can: Söz, tamam ve eliyle zafer işareti.
Bayılıyorlar "Artık büyüdünüz" lafına, hemen yapıyorlar üzerlerine düşeni benimde çok hoşuma gidiyor doğrusu.
Genelde Lal daha anaç, söylemeden de yapıyor, hep peşinde Can'ın azcık uzaklaşsa hemen "Caaaaan, beni bekle"
Can, evde ne kadar sakinse, dışarda da o kadar afacan. Bu yüzden birbirinden ayrılmama sözünü yerine getirme görevi hep Lal'e düşüyor. Can nereye Lal oraya çünkü söz verdiler birbirlerinden ayrılmak yok, ayrılırlarsa bir daha gelemeyebiliriz.
Ama sanmayınki Can hep alıp başını gidiyor, azıcık mesafe olsa seslenen Lal'e dönüp bakıyor ve bekliyor.
Çünkü Lal, onun birtanecik kardeşi, üstelik annesine söz verdi.
Ikizlerle dışarıda olmanın en zor kısmı birarada tutmak, birlikte olduklarında hem onlar daha keyifli, hemde siz daha kontrollü zaman geçirebiliyorsunuz.
Birarada tutmayı bir deneyin, gerisi tek çocuğa bakmak kadar kolay olacak.
Sevgiler...
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder