Dün bir yazı okudum, İzlanda'nın salgın sebebiyle sosyal mesafeli yaşamak zorunda kalan dünyaya bir önerisi varmış.
İzlanda'lı orman bekçileri, ağaçların yalnızlık ve izolasyonun yarattığı negatif duygularla başa çıkabilmeniz de bizlere yararı olacağını, bizi rahatlatıp, yeni güne ve tüm zorluklara karşı hazırladığını söylüyorlar ve bu bilgiler ışığında İzlanda'da ''İnsana sarılamıyorsanız, ağaçlara sarılın!''sloganıyla insanlar ağaçlara sarılıp fotoğraf çektirip , açılan site üzerinden paylaşıyorlar.
Biz de, ilk sokağa çıkma iznimizde önce Mesudiye'ye gitmiştik çocuklarla. Azıcık deniz havası alır döneriz,belki denize ayaklarımızı sokarız demiştik ama denize uzaktan bakmakla yetinmiştik yasaktan dolayı (Birkaç dakikalık kaçamağımızı saymıyorum) Çocuklarda denize uzaktan bakıp yol kenarındaki ağaca tırmanmışlardı ve gayette mutluydular.
Ben, denize giremedikleri için yapacak birşey bulamayıp ağaca tırmandıklarını düşünmüştüm oysa onlar ben bu yazıyı okumadan önce çözmüşler ağaçların mucizesini. Bütün çocuklarda vardır bir ağaca tırmanma merakı ve mutlaka her çocuğun bir ağacı vardır tırmanıp benimsediği.Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra daha iyi anlıyorum çocuklardaki bu ağaca tırmanma sevdasını, demeli doğaya bu kadar yakın olan çocuklar çoktan çözmüşler ağaçların mucizesini keşke bizlerde bu günleri yaşamasan farkedip daha kıymet bilir davransaydık değilmi.
Buraya İzlanda'daki sitenin linkini bırakıyorum göz atmak isterseniz. https://www.skogur.is