Montessori Pedagojisi'nin ilk hedefi; okul çağına baslayacak olan çocuklara hızlı ve kolay öğrenmeyi öğretmektir.Çünkü, eğer çocuklar öğrenmeye başlarken; kolay ve hızlı öğrenirlerse, öğrenmeye karşı istekli oldukları gibi başardıkları için kendilerine karşıda güven duyarlar. Akademik hayatları özgüvenli ve rahat başlamış olur ve de öyle de devam eder.
Şöyle düşünün,
Bu yüzden çocuklara birşeyler öğretmeye başladığımızda, onların hızlı ve kolay öğrenebilecekleri yolları denemeliyiz.Eğer hızlı ve kolay öğrenirlerse öğrenmeye karşı istek
Yani,aldığı eğitimi öğrenmekte zorlanan bir çocuk mesela sayı saymayı öğrenmekte zorlanıyor ve bir türlü başaramıyor kendisinde eksiklik ve başaramama duygusu hissettirmekle kalmaz öğrenememeye de yönlendirir.
gereçlere dayalı eğitim ile, kendi kendilerine
öğrelenerek
hayatları boyu Peki çocukların hızlı ve kolay öğrenmeleri için de sağlam bir alt yapı oturtmaları gerekiyor.
Hızlı ve Kolay öğrenmek için kolay altyapıyı oturtmak.
18 Mayıs 2020 Pazartesi
MARİA MONTESSORİ VE HİNDİSTANA ETKİSİ
Maria Montessori , II.Dünya Savaşı esnasında Hindistan’a Gandi’ye desteğe gidiyor.Yaptığı tüm araştırmaları, bilgileri herkesle paylaşmak için seminerler, konferanslar düzenliyor. Bu süreçte sadece kendi bilgi birikimiyle yetinmeyip bilim adamlarından da faydalanıyor. Mesela, Sigmund Freud’dan bilinçaltını öğrenip çocukların eğitimini buna göre planlıyor. Yaptığı seminerler ve konferanslar öyle etkili oluyorki ülkedeki mevcut eğitim veren İngiliz okulları kapatılıp Montessori Okulları açılıyor, bilim, sanat, eğitim ilerliyor.
Hindistanda günümüzde halen Montessori Pedagojisiyle eğitim veriliyor, en çok büyüyen en çok bilgisayar yazılımcısı yetiştirme alanında da kendini gerçekten çok geliştiren bir ülke.
Özellikle Bilgisayar alanında Hindistan’ın gücünü duyan vardır mutlaka. Hatta bizim ülkemizde de birçok kurumsal firmada Hintli bilgisayar yazılımcıları ve bilgisayar mühendisleri görev yapar ve sayıları da oldukça fazladır.
12 Mayıs 2020 Salı
Bugün annemle eskileri karıştırırken Lal ve Can’ın küçüklük kıyafetleri geçti elimize.
“Olmaz, küçüldü onlar artık giyemezsin” desekte Lal ısrarla zorladı kendini giydi vallahi.
Soldaki resim Lal 40 günlük, #kırkuçurma ‘ya giderken çekilmişti, sağdaki de bugün, Lal 5 yaşındayken. Böyle bir sürü kıyafetleri var sakladığım, kıyıp veremediğim, o zamanlar çok şey tutuyorum diyordum ama bugün bu güzel duyguları yaşayınca “Keşke daha çok saklasaydım” dedim.
Ben sadece kıyafet saklamışım, ilk patikleri, hastane çıkışları, ilk bayramlıklarını, çorapları ☺️☺️ Başka ne saklanırdıki
11 Mayıs 2020 Pazartesi
MONRESSORİ VE ÇOCUKLARDA DÜZEN
Maria Montessori’nin yaptığı araştırmalara göre çocuklar, hiçbir şey bilmedikleri tamamen yabancı oldukları bir dünyaya gözlerini açarlar. Ve yabancı oldukları bu dünyaya alışmak için kendilerine bir düzen kurarlar, bu düzen sayesinde dünyayı öğrenmeye, etrafı tanımaya, yabancı oldukları her şeye alışmaya çalışırlar.
Düzen derken, tüm kontrolün ebeveyninde olan çocuk nasıl düzel kuracak diyeceksiniz.
Çocuklar için düzen aslında aşina oldukları alışkanlıklardır, aynı saatte uyuması, aynı kişilerle vakit geçirmesi, aynı masada yemek yemesi, aynı biberonu kullanması gibi birçok alışkanlık çocuklarda alışkanlık yani düzen algısı oluşturur.
Ve yaptığı araştırmalara göre hayatları aynı düzen devam eden çocuklar aşina oldukları düzenli yaşam sayesinde kendilerini güvende hisseder ve daha huzurlu bir çocukluk geçirirler.
Bu nedenle özellikle 06-24 ay yani hayata alışıp harekete geçen çocuklar için daha planlı yaşamak ve daha az değişiklik yapmak kendilerini güvende hissedip huzurlu büyümeleri için faydalı olacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)