29 Ocak 2018 Pazartesi

Bugünkü Oyun Arkadaşımız Fasulye



Bugünkü oyun arkadaşımız kuru fasulye.
Önce kaplarını fasulyelerle doldurup mutfaktan salona kendileri taşıdılar. Sonra çizdiğim kareleri, dikdörtgen ve yuvarlakları ( onların tabiriyle yuvarlak yani daire) kuru fasulyelerle doldurmaya başladık. Başladık diyorum çünkü her oyunda olduğu gibi ilk denemede bende onlarla yapıyorumki anlatmamdan ziyade eyleme geçirmemi kendilerine rehber ediniyorlar.




Sonsuz sükünet ve ağırlıkla fasulyelerimizle doldurduk bütün şekillerimizin içini


Bu etkinliği hazırlarken çok kolay olacağını düşünmüştüm ama hiçte o kadar kolay değilmiş. Ya çok koydular çizgilerin dışına taştı ya da az aldılar şekilllerin içi boş kaldı.Yine de pes etmeden hepsini güzelce doldurdular. Baktımki çok sevdiler hiç kalkmadan oyuna kaşıklarımızı da dahil edip bu sefer fasulyeleri şekilllere kaşıkla doldurmaya başladık.


Bir elle fasulyeleri taşıyıp, diğer elleriyle fasulyeleri düzelttiler. Böylece iki eli birden birbiriyle koordineli kullanmış oldular.


Ben oyunu bitirdim ama onlar bir daha deyince, en sonda dikdörtgenimizin çizgilerine fasulyeleri dizmeye başladık. İşte en zoru o minicik parmaklarla, küçücük fasulyeleri  çizgi üzerine dizmekti. 

Zorlanınca hemen bıraktık, biraz zaman geçsin yine deneriz.

Sevgiler...

27 Ocak 2018 Cumartesi

Suda Yüzen Renkli Yelkenli Yapılışı



Lal ve Can için suda yüzen yelkenliler yaptım.



Önce büyük pet şişe kapaklarının içini oyun hamuru ile doldurup, çöp şişlerinizi tam ortalarına batırın. Eğer hamurunuzda boşluk oluşur ise, hamur ilave ederek mutlaka kapatın aksi taktirde dik durmayacaktır.


Elişi kağıdından yarım daire kesin, ben kenarları süslü olsun diye şekil veren makasla kestim ama düz makaslada deneyebilirsiniz.


Kestiğiniz elişi kağıdını ortadan ikiye katlayıp tam ortasına ve tek kenarına boydan boya yapıştırıcıyı sürdükten hemen sonra çöp şişi tam ortaya gelecek şekilde yerleştirip kağıdı ikiye katlayın.

İşte bu kadar yelkenlilerimiz hazır...

26 Ocak 2018 Cuma

Boyayla Çiçekler Açtırdık


Bugün yine güne çok hızlı başladık. Harika bir kahvaltı sonrası ben çayımı yudumlarken, onlarda yanimda boya yapmak istediler.Şu sıralar boyalara çok ilgililer, hergün mutlaka bir boya faslımız oluyor, bu yüzden devamlı boyalarla farklı aktiviteler bulmaya çalışıyorum.


Bir önceki gün ellerindeki çiçek şeklindeki stickerları hatırlayıp hemen kağıda tek tek yapıştırmalarını istedim. Her yeni etkinlik gibi bunda da merakla hemen sıvadılar kolları.

Yapıştırdıkları çiçekleri, pamuklu çubuklarla su bazlı boya ile boyadılar. Boyama yaparken devamlı "Taşırmadan anneciğim" dediğim ve artık bunu iyice öğrendikleri için çiçekleri dışına taşırmadan boyamaya çalıştılar. Oysa bu sefer tam tersi dışınada taşırmaları lazımdı.


Boyadıkları çiçek şekilli sticerları, kağıtlarımızdan çıkarıp çicek desenlerini görünce ikiside bayıldı.



Yetmedi birde kendi şaheserleriyle poz verdiler. 


Şimdi sıra değişik sticerlar hazırlayıp boyamaya keyif katmaya devam etmekte.

Sevgiler...




24 Ocak 2018 Çarşamba

Ojelerler Ebru Sanatına El Attık


Şu sıralar Ebru Sanatına el atan çok fazla minik görüyorum. E hal böyle olunca bizde kusur kalmadık tabiki bizde kolları sıvadık. Yalnız bizim farkımız Ebru Sanat dair hiçbir malzememiz olmadan bunu yaptık.


Neyle yaptık peki ?

Malzemelerimiz

* Evdeki herhangi bir borcam
* Biraz su 
* Birkaç renk Oje
* A4 kağıt
* 2 adet çubuk (Ben çöp şişlerimi kullandım )


Nasıl yaptılar?
Borcamın içine ojelerden bir miktar döktükten sonra, çubuklarla suyu karıştırdılar. Yalnız oje, karıştırınca  suyun dibine çökme özelliği gösterdiği için fazla karışmamanızda yarar var aksi taktirde kağıdınızda büyük boşluklar oluşuyor.



Sonra kağıdımızı suyun üzerine kapatıp, o mink parmaklarıyla hafif hafif pat pat yaptıktan sonra yavaşça kağıdımızı çektik.

Ve sonuç bence gayet başarılı ve güzeldi...


Ilk denemeyi birlikte tamamladıktan sonra farklı renk ojelerle ikisi birlikte denediler,

Gördüğünüz gibi çok karıştırılmasından dolayı büyük boşluklar var ama bendeko kapladığı alan tarif edilemez.


Sevgiler...



22 Ocak 2018 Pazartesi

Dört Rulo Tuvalet Kağıdı Iki Tanede Top


Bugün yine çok eğlenceli bir oyun oynadık. Evdeki tuvalet kağıtlarını üst üste dizdik ,elimize de birer tane top aldık sırayla dizdiğimiz tuvalet kağıtlarını devirmeye çalıştık. Çok bilinen sıradan bir oyun gibi görünse de son zamanlarda en çok eğlendiğimiz oyunlar arasında birinciliği kaptı diyebilirim.


Bir kere sırayla top attıkları için beklemeyi ve sıralı oyun oynamayı öğreniyorlar.
Top atarken halıya basmadan atmak zorunluluğu getirdik böylece kuralları ve kurallara uymayı öğreniyorlar.
Sonra her deviren ruloları yeniden dizdiği için hedefi vurmakla bitmeyen, iki aşamalı bir oyun oynamış oluyorlar. 


Biz bu oyunu , önce üçümüz birlikte oynadık.Her yeni oyunda olduğu gibi önce oyunu öğreniyorlar sonra beni izlemeye alıp ikisi devam ediyorlar.


Oyunun sonuna doğru tam ortadaki kule, halı sınırına kadar kaymış olsa da ikisi de çok eğlendi. Korkarım şu sıralar sık sık tuvalet kağıtlarıyla haşır neşir olacağız.

Mutlaka deneyin ve onlara katılın. Yıkamazsanız da üzülmeyin çünkü siz yıkamayıp kendileri yıkınca daha da mutlu oluyorlar.

Sevgiler...

12 Ocak 2018 Cuma

Bu Kekin Yapılışı Tam Ikizlere Göre



Çocuklarla mutfağa girmeyi çok seviyorum  ama onlar mutfaktayken birbirlerini beklemeyi hiç sevmiyorlar. Bu yüzden aynı anda her ikisininde görev alarak yaptıkları bu kek tam bize göre oldu.

Ufak tefek yardımlarımı saymazsak bu onların işbirliği içinde yaptıkları ilk kek. Lal unlu harcı hazırlarken, Can kırdığım yumurtara diğer malzemeleri ekleyip çırptı. Sonra Lal hazırladığı harcı azar azar Can'ın karışımına ekledi.

Birlikte harika bir iş çikardılar, bunu ve benzer tarifleri daha sık deneyip daha çok paylaşırım insallah.

Buyrun karşınızda Cevizli ve Elmalı Kek

Malzemeler
* 2,5 su bardağı un
* 1,5 tatlı kaşığı tarçın
* 1,5 tatlı kşığı toz zencefil
* 3/4 tatlı kaşığı kabartma tozu
* 1/4 tatlı kaşığı karbonat
* 1/4 tatlı kaşığı tuz
* 1 su bardağı tereyağı
* 1,5 su bardağı şeker
* 3 yumurta
* 2 tatlı kaşığı vanilya esansı
* 2 su bardağı rendelenmiş elma
* 1 su bardağı ceviz

Yapılışı;

Unu, tarçını, zencefili, tuzu,kabartma tozu ve  karbonatı bir kabın içinde eleyerek karıştırın.
Ayrı bir kapta tereyağı, şekeri, yumurtaları, vanilya esansını orta hızda ayarlanmış bir mikser ile iyice karışıncaya kadar çırpın. Mikseri düşük seviyeye alıp unlu karışımı yavaş yavaş ilave edin. Rendelenmiş elma ve iri dövülmüş cevizleri de ekleyip yağladığınız tepsiye iyice yayın.
Ve son olarak önceden 180 derecede ısınmış fırında 55-65 dakika pişirin.

Afiyet bal şeker olsun inşallah. .

7 Ocak 2018 Pazar

2017 Kitap Fuarından 2 Yaş Icin Neler Aldık?


Lal ve Can ile gittiğimiz 3. Tüyap Kitap Fuarından, yine harika kitaplar aldık. Her sene kitap seçimlerimiz değişiyor, büyüyorlar ve ne mutlu banaki kitaplara ilgileri her geçen gün artıyor.

Bu sene neler seçtik gelin birlikte göz atalım;


Lal ve Can daha 1 yaşında değillerdi Atatürk'ü öğrendiklerinde artık yavaş yavaş kim olduğunu öğrenebilir yaştalar. Bu yüzden Atatürk 'ü anlatan kitap arıyordum, "Mavi Yunus Okul Öncesi" yayınlarında hem resimli, hem aktiviteli olanına rastlayınca hemen aldım. İçinde resimler ve aktivitelerle Atatürk'ü anlatıyor. Doğumu, annesi babası, okulu, Samsuna'a çıkışı, Kurtuluş Savaşı ve zaferleri... Bence bu yaşta öğrenebilecekleri ne varsa içinde büyük resimlerle anlaşılır ve net anlatılmış.


Artık tüm davranışların bilincinde ve farkındalar. Ne görseler, ne duysalar hemen kapıyorlar, okuduğumuz kitaplardan kendilerine pay çıkarmaya ve duyduklarını hayata geçirmeye başladılar. Bu nedenle Bilinç ve Karakter Gelişimleri için bir hikaye dizisi aldım. İçinde 18 adet hikaye kitabı var.

* Paylaşım             * Dürüst Olmak           * Sabırlı Olmak             * Bencil Olmama        * Özgüven
* Kıskançlık           * Arkadaşlık                 * Memnuniyet              * Zamanlama              * Çalışmak
* Nezaket               * Cesaret                       * Kelimelerin Gücü     * Bencil Olmama        * Affetmek
* Güzel Alışkanlıklar                                   *Yardımlaşma                                   * Sabırlı Olmak

Ben, çocuklarda davranışların konuşarak öğretilebileceğine inanmıyorum, çünkü istisnalar dışında her zaman birebir yaşayarak öğrendiklerine şahit oldum. Biz bu hikayeleri okurken, kendimizi de dahil ediyoruz. Bir arkadaşımız bize oyuncağını vermeyince üzülüyor ve bir dedeye yardım edince çok mutlu oluyoruz.


Kütüphanemizdeki hikaye kitaplarımıza yenilerini ekledik. Tabi ki bu konuda Pearson Çocuk Kitapları favorim. Evde olmayan yeni çıkan ne varsa aldık yine.


. Bu dört kitap da güzel mesajlar veriyor aynı zamanda öğretici yanlarını da çok seviyorum.

*Gergedanlar Krep Yemez
*Kayıp Köpek Üzüm 
* Köpekler Bale Yapmaz
* Roko Kutuplarda Eğlenceli Bir Gün 




Ve artık doğa olaylarını merak edip soran ikizlere bence tam zamanında alınan bir kitap serisi daha . Mavi Yunus Okul Öncesi Yayınlarının ''Bilimsel Hikayeler'' serisi. Bu kitaplarda da doğa olaylarının, nedenini, nasılını, sonucunu ve etkilerini çocukların öğrenebilecekleri düzeyde, ayaklı kalın mukavva kitaplara, büyük resimlerle anlatılmış.



Ve tabiki olmazsa olmaz boyama kitaplarımız, bu sefer çok bulamadık ama yinede aldık iki tane.Lal, acele etmediğinde taşırmadan boyamaya başladı bakalım Can ne zaman sabırla oturup boyama yapacak.

Tüm çocukların bol kitaplı ve eğlenceli bir yıl geçirmelerini diliyorum...

6 Ocak 2018 Cumartesi

Yeniyılı Çocuklarla Karşılamak



Lal ve Can, günler kısalmaya başladığından beri gündüzleri uyumayıp akşamları sekizde uyumaya başladılar. Hele hele Datça’ya geldiğimizden beri, sabahın sekizinde son derece enerjik uyandıklarından, gündüz tertemiz havada koşup zıpladıklarından akşam sekizi bile görmez oldular.

Demekki yılbaşı akşamı erkenden uyuyacaklar, bizde rahat rahat yeni yılı karşılayacaktık.

Çünkü yılbaşı dediğin gece yarısına kadar sofrada oturup keyif yapmak, gülüp eğlenmek, tombala oynamak, çalmak söylemek, tam on ikide geriye saymak, kadeh kaldırmak vs ise; çocuklarla bunları yapmak çok zor olur, ‘’ Yılbaşında erkenden yatağa gidip uyuyan çocuk kadar güzel hediye olamaz ‘’ diyen anneleri duyar gibiyim.

Aynı zamanda tam tersini düşünüp, çocukların neşe ve keyif kattığına inanan annelerde var ama, mesela ben.

31 Aralık günü, aylardır öğlen uykusu uyumayıp akşam erkenden uyuyan ikizleri, gündüz uykusuna yatırdımki akşam erkenden uyumasınlar, bizimle yeniyıl sofrasında oturup tadımıza  tad katsınlar, bizimle gülüp eğlensinler, yeniyıla bizimle birlikte geri sayarak neşeyle girsinler istedim.


Öylede oldu,her akşam olduğu gibi yine birlikte oturduk yeniyıl soframıza, 


Hatta onlar için özel noel babalı ve kardan adamlı şamdan bile aldım.


Birlikte çocuk şarkıları söyledik aynı anda,sallana sallana gülerek eğlenerek.


Bir sürü dilli düdükler,maskeler,şapkalar almıştık doya doya çaldık karşılıklı düdüklerimizi.




Biz masada içeceklerimizi yudumlarken onlar hediyelerinin keyfini çıkardılar, arada gelip yemişlerini yediler.

Hatta ve hatta yetmedi gece tam onikide yeniyılı sokakta karşılamak için Datça meydana gittik. Onlar için beklemek biraz sıkıcı oldu ama havai fişek gösterisini izlerken çok eğlendiler.

Benim bugüne kadar geçirdiğim en eğlenceli yeniyıl karşılamamdı, kızım ve oğlumla gerçekten hakkını vererek eğlendik. Bu sene inşallah hep böyle keyifli ve eğlenceli geçer...

3 Ocak 2018 Çarşamba

Kim Demiş Çocuklu Evde Yılbaşı Ağacı Kurulmaz Diye


Lal ve Can'a hamile olduğum sene sosyal medyada bir video dönüyordu. Kocaman bir yılbaşı ağacı, altında bir sürü hediye paketi. Sabah oluyor, evdeki anne baba uyurken çocuklar uyanıyor, ağacı deviriyor ve tüm paketleri yırtıp açıyorlar. Bu videoya gelen yorumların geneli şu şekildeydi ''Bebekli ailelerde yılbaşı kutlamak hayaldir. ''

Açıkçası hayatımıza çocuklar dahil olunca, ne yaşayacağımızı bilmediğimden bende birkaç sene ağaç süslemeyiz diye düşünüyordum.

Oysa gerçekler hiçte anlatıldığı gibi olmadı. Lal ve Can hayatımıza girdiklerinden beri tam 3 yıl eskittik ve hepsini de süslenmiş ağaçlar ile yolcu ettik.


Henüz 9 aylıklardı yılbaşı ağacıyla tanıştıklarında, herkes aman devirir, yok koparır, aman ışıkları çekmesin derken annem ben  işteyken kurmuş ağacı, kurulduğu an delirmişler heyecandan, hele süslenince ne çığlıklar ne hareketler. Kaldırmadık gayet kararlı ağacımızı kurduk önüne de bariyer yerleştirdik.

Peki istemediler mi ellemek, dokunmak ?

Tabiki istediler, bende her istediklerinde ellemelerine müsade ettim, bütün isteklerine cevap verdim ve tüm merakları gidince yüzüne dahi bakmadılar.


Hatta ağacımızla rahat rahat resimler bile çektik.

Sonraki sene zaten büyümüşlerdi, onlar için minik bir ağaç alıp birlikte süsledik,gelip gidip dokundular, sevdiler, neşelendiler.


Arada süsleri aldılar, birkaç kere ağacı düşürdüler ama sabırla bekledim ona dokunmamayı öğrenecekleri zamanı.


Sonra kendimize etkinlik yaptık, birlikte kartondan hazırladığım ağacı süsledik, onu da astık duvarımıza.

Bir hafta sonra da kendi büyük ağacımızı da kurup süsledim. Hiç ellemediler çünkü onlar için alınan ağaca doydular ve gerçekten öğrendiler süslerin sökülmemesi ve ağaca dokunulmaması gerektiğini.

Bu sene de önce anneannelerinde kurdular ağaçlarını, kendi elleriyle kendi gönüllerine göre süslediler ilk defa.



 Eve dönünce kendi ağaçlarını çıkardım onuda bir güzel süslediler birlikte, nereye koyacağımızıda onlar seçtiler.Onlara ait olduğu için gözleri gibi baktılar, evdeki büyük ağacı arada yokladılar ama kendi ağaçlarına el sürmediler.


Büyük ağaçtan da en fazla arada alıp süslerle oynuyorlardı, baktım sırf meraktan ben hiç ses çıkarmayınca onlar da  bakıp bakıp yeniden ağaca astılar.


Öğrendiler, alıştılar. Artık yılbaşı ağaçlarını birlikte süslüyor ve evdeki o sıcacık atmosferle bekliyoruz yeni yılı...

İkizler ile geçirdiğim 3 yılbaşından sonra diyorumki, çocuklu evde yılbaşı ağacı kurulur, üstelik çocuksuz evden daha da eğlenceli olur...

Bu vesileyle yılın ilk yazısını da yazmış oldum.

Mutlu yıllar...